| Bu arabaya bir şey olursa, herşey berbat olur! | Open Subtitles | اذا حدث مكروه لهذه السيارة كل شىء سيتدمر |
| Bu arabaya bir şey olursa, herşey berbat olur! | Open Subtitles | اذا حدث مكروه لهذه السيارة كل شىء سيتدمر |
| Eğer kızıma bir şey olursa sana cehenneme kadar eşlik ederim. | Open Subtitles | انه اذا حدث مكروه لبنتي ساذهبك الي الجحيم |
| Eğer o çocuğa birşey olursa, senin rozetini alırım. | Open Subtitles | إن حدث مكروه لهذا الطفل سأجردك من رتبتك |
| Çocuklarıma bir zarar gelecek olursa göğsünden ciğerlerini söker atarım rahip. | Open Subtitles | إن حدث مكروه لولداي، فسوف أمزّق رئتاك خارج جسدك، أيها الكاهن. |
| Dosyana bakıyordum da, eğer başına bir şey gelirse ailene mektup yazma işinden ben sorumluyum. | Open Subtitles | كنت أطالع ملفك و وظيفتي أن أكتب خطاباً لوالديك لو حدث مكروه لك |
| Şimdi, herhangi bir şey ters giderse Leo, kafasına iki mermi sıkar ve nehre atarım. | Open Subtitles | لو حدث مكروه يا "ليو" سأضع رصاصتان برأسها و ألقيها بالنهر ثم أقتلك |
| Çocuklarına bir şey olursa, gerçekten çok yazık olur. | Open Subtitles | و سيؤسفني كثيراً إن حدث مكروه لإبنائك |
| Çünkü eğer sana bir şey olursa, bir daha kimse Mandiba'ya karşı gelmeye cesaret edemez. | Open Subtitles | لأنه لو حدث مكروه لك لن يجرؤ أحد مرة أخرى على الوقوف في وجه "مانديبا" |
| Ya sana bir şey olursa? | Open Subtitles | ماذا إذا حدث مكروه لك؟ |
| Jennifer, bana bir şey olursa, bilmeni isterim ki... | Open Subtitles | جينيفر)، إذا حدث مكروه لى) أريدكِ أن تعرفى |
| Ya şimdi gidersek ve Haley'ye bir şey olursa? | Open Subtitles | ماذا لو أننا خرجنا من هنا و حدث مكروه ل(هالى) ؟ |
| Eğer Jesse'ye bir şey olursa, Beth'in hayatı kararır. | Open Subtitles | (ستنتهي حياة (بيث) إذا حدث مكروه لـ(جيسي |
| Eğer bana bir şey olursa hepinizi bitiririm! | Open Subtitles | إن حدث مكروه لي، سأتخلص منكم جميعـاً! |
| Ama Martin'e birşey olursa, bu Geoff'un suçu, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا.. لكن إذا حدث مكروه لـ(مارتن)ّ فستكون غلطة (جيف)ّ |
| Eğer işe yaramazsa, eğer ona birşey olursa, | Open Subtitles | لو لم ينجح الأمر لو حدث مكروه لها... |
| Ama Nelly'ye, çocuğuna veya Fletch'e zarar gelecek olursa bu mektup Amiral'e gitmenin yolunu bulur. | Open Subtitles | ولكن إذا حدث مكروه لـ(نيلي) أو لطفلتها أو (فليتش) ستعثر تلك الرسالة على طريقها للقائد |
| Gitmeyi kendisi seçti, başına bir şey gelirse kendisi kaşınmış olacak. | Open Subtitles | الرجل اختار الرحيل، لو حدث مكروه له، فهو يستحقه |
| Eğer onun başına bir şey gelirse, sana ne olduğunu söylemek zorunda mıyım? | Open Subtitles | سأخبرك ماذا سيحدث لك لو حدث مكروه لها؟ |
| Buraya sadece bir şey ters gitse gelirdin. | Open Subtitles | ما كنت لتأتي هنا إلا إذا حدث مكروه |