| - Kabul etmiyorsun! Buna içgüdü de. 35 yılın profesyonellik tecrübesi de. | Open Subtitles | أدعُ ذلك حدساً ، أو خبرة 35 سنة في العمل الإحترافي |
| Ama baksana, Reed Hanım'la ilgili içgüdü nasıl bir şeydi yahu? | Open Subtitles | كان ذلك حدساً رائعاً حيال السيّدة (ريد). |
| Bu bir önsezi değil. Burada bir laboratuar dolusu ölü hayvan var. | Open Subtitles | ليس حدساً سأرسل لك المعلومات بالفاكس لدي مختبر مليء بحيوانات ميتة |
| Saatte 70 mil hızla gidiyoruz, adam önsezi diyor. | Open Subtitles | نسير بسرعة 70 ميلاً في الساعة ويقوم بإعطائنا حدساً |
| Yanlış bir önsezinin moralini bozmasına izin verme. | Open Subtitles | لا تدع حدساً واحداً خاطئاً يؤثر بك |
| Düşünemedim, efendim. Bir önseziydi. | Open Subtitles | أنا لم أكن اعتقد ، يا سيدى لقد كان ذلك حدساً |
| İçime doğdu, diyelim. | Open Subtitles | اعتبر ذلك حدساً. |
| Baksana Arthur. İçgüdülerimin çok güçlü olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | آرثر، انظر هناك ألم أخبرك بأنني أمتلك حدساً جيداً؟ |
| Ya bunların içgüdü olduğunu söyleseydim? | Open Subtitles | ماذا لو قلت "حدساً"؟ |
| Aklına birisi gelmiştir, bir içgüdü. | Open Subtitles | لا بد أن لديك فكرة... حدساً |
| -Sadece içgüdü. | Open Subtitles | -اعتبر الأمر حدساً . |
| İçgüdü değil. | Open Subtitles | إنه ليس حدساً |
| - Adını içgüdü koy. | Open Subtitles | -سمّه حدساً |
| Ben sadece bir önsezi diyecektim ama senin dediklerin de olur tabii. | Open Subtitles | كنتُ لأطلق على ذلك حدساً لكن كلامهُ منطقي |
| - Çok önemli önsezi, Gil. | Open Subtitles | إنّه أكثر منه حدساً يا (جيل) ؟ |
| önsezi mi? | Open Subtitles | حدساً ؟ |
| - Bir önsezinin peşinden gidiyordum. - Kimin önsezisi? | Open Subtitles | كنت أتبع حدساً - حدس من؟ |
| Bir önseziydi. | Open Subtitles | كان حدساً. |
| İçime doğdu diyelim. | Open Subtitles | لنسمه حدساً. |
| İçgüdülerimin çok güçlü olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لك بأنني أمتلك حدساً جيداً. |
| Rutherford iyi bir bilimsel önsezisi vardı ve bence bir şeyler olacağına dair bir önsezisi vardı. | Open Subtitles | لقد كان رذرفورد يمتلك حدساً علمياً عظيماً و أعتقد أنه كان لديه شعور قوي بأن شيئاً ما كان على وشك الحدوث |
| Önseziyle hareket ettim. | Open Subtitles | ، لقد اتبعت حدساً |