| Meşhur önsezisi her şeye rağmen haklı çıktı. | Open Subtitles | لقد كان حدسه الشهير صحيحاً فى النهاية ، لقد تم تأطير " سانشيز" |
| Bay Altman, Jordan'ın ilk önsezisi değilmiş. | Open Subtitles | السيد ألتمان لم يكن حدسه الأول |
| Şefin herkese içgüdüleriyle menü oluşturduğu restoran? | Open Subtitles | حيث يقوم الطاهي هناك باعداد وجبتك بناءً على حدسه اتجاهك ؟ |
| Bir keresinde bir polisin içgüdüleriyle orantılı olarak iyi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتني ذات مرّة أنّ براعة الشرطيّ قائمة على حدسه. |
| Maalesef ki önsezileri her zaman turnayı gözünden vuruyor. | Open Subtitles | حسنٌ، حدسه الباطنيُ يُصيبُ الهدفَ دومًا مع الأسف. |
| Müthiş önsezileri bir polisin hayatına mal olmuştu. | Open Subtitles | حدسه الرائع كلفنا حياة شرطي جيد |