| Sonra bana baktı ve gözlerimdeki ışıltının gidişini görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | ثم حدق بى و قال انه يرغب برؤية البريق يغادر عينى |
| Yine de bir süre öylece baktı bana, ... sonra yavaşça uzandı ve öldü. | Open Subtitles | و حدق بي هكذا لوهلة و ثم تمدد ببطء و مات |
| "Beyaz Şövalye büyücüye baktı ve onun Şeytan olduğunu gördü, | Open Subtitles | حدق الفارس الابيض بالساحر فرأى انه الشيطان |
| Sürekli ona bakıp huzursuz etmiş olabilir. | Open Subtitles | لن تكون لديه الشجاعة سوف يكون حدق بها جعلها غير مرتاحة |
| Kötü Kral, İyi Prensi süzdü ve ona şöyle dedi... | Open Subtitles | الملك الشريّر حدق فى الأميرِ الطيب وقال... |
| Sen bile gözünü ondan alamıyorsun. | Open Subtitles | حتى أنت، مع حد اللغة الإنجليزية حدق |
| Kadın susunca boş gözlerle ona baktı, söyleyecek söz bulamıyordu. | Open Subtitles | عندما توقفت عن الحديث حدق بها بدون مشاعر عاجزاً عن إيجاد كلمات |
| Bu gece ona yine öyle baktı. | Open Subtitles | لقد حدق بها بنفس الأسلوب الليلة |
| Tüm şeftaliyi bitirene kadar 90 saniye gözümün içine baktı durdu. | Open Subtitles | لقد حدق بى ل90 ثانية كاملة بينما كان يأكل قطعة "خوخ" بأكلمها |
| Evet, sadece bana baktı ve gitti. | Open Subtitles | لم أفعل أجل، لقد حدق بي فحسب ثم إنصرف |
| Kuzgun insana gözünü dikip baktı... ve "burada bekle " dedi. | Open Subtitles | حدق الغراب بإمعان في الانسان ... وقال : "انتظر هنا |
| Onun gözlerine baktı ve; | Open Subtitles | : ثم حدق في عينيه وقال |
| "Büyük adam gözlerini kısarak, alacakaranlığın pırıltısına baktı ve..." | Open Subtitles | لكن بعد ذلك " ... عندما الرجل العظيم حدق إلى " الوهج المرير للغسق |
| Ve sonra ben buna gülene kadar dik dik baktı. | Open Subtitles | و بعدها حدق فى حتى ضحكت |
| Bana boş boş baktı. | Open Subtitles | حدق إليّ بعينيه |
| Ama öylece ormanın içine doğru baktı. | Open Subtitles | لكنه حدق بالدغل |
| Bana baktı. | Open Subtitles | و حدق بي |
| Bana baktı. | Open Subtitles | حدق بي |
| Bana küstah bir şekilde bakıp fırladı gitti. | Open Subtitles | و حدق فيّ بتلك النظرة المتعجرفة فحسب ثم هرب |
| Ayrıca dik dik bakıp, derin derin nefes almandan da hoşlanmıyorlar. | Open Subtitles | هي ايضا لا تهتم به اذا حدق بها. |
| Kötü Kral, İyi Prensi süzdü ve ona şöyle dedi... | Open Subtitles | الملك الشريّر حدق فى الأميرِ الطيب وقال... |
| General Lee, soğuk kış günlerinde gözünü ölü askerlerin olduğu alana dikmişti. | Open Subtitles | عندما حدق الجنرال "لي" في هذلك الميدان المليء بالجنود القتلى في ذلك اليوم البارد |