"حده" - Translation from Arabic to Turkish

• ayrı
• seferinde
• uzadı

Her biri için ayrı ayrı mezar kazacak vakit yoktu.
لم يكن هناك وقت لحفر قبر لكل جثة على حده

- Tamam, o zaman biz de ayrı köşelerde yeriz yemeğimizi.
حسناً, ربما ينبغي أن نأكل في زوايا الغرفه كلانا على حده

Hepsi birbirinden ayrı şekilde şafak vakti harekete geçtiler
كل واحدة من هذه العشائر على حده ذهبوا عند الفجر

Sen casus olduğunu itiraf edene dek her seferinde bir parmağını koparacağım.
سوف أقوم بقطع أصابعك كلٍ على حده حتى تعترف بأنك جاسوس

- Zaten her seferinde bir kişiyle anlaşırım.
-على أي حال، إني أعاشر كل واحد على حده

- Ona defolmasını söyle. - Bak, bu çok uzadı. - Ve?
انظر ، هذا زاد عن حده بما فيه الكفاية

Pekâlâ bu iş yeteri kadar uzadı.
. حسنـــاً, هذا الأمر زاد عن حده

"ayrı ayrı" ne demek bildiğinden emin değilim.
أنا لست متأكده أنه فهم أننا عنينا على حده

ayrı düştüğümüz zaman benim gibi hissetmiyor olabilirsin ama birlikteyken bunun ne kadar doğru geldiğini biliyorum.
ربما لا تشعرين كما اشعر عندما نكون على حده لكنني اعرف حقيقة الشعور عندما نكون معاً

Evet, ayrı ayrı bakarsan öyle.
حسنا ,نعم إذا نظرت إليهم كل على حده

Zamanını ve yerini güvenli olmak için ayrı ayrı yollarsın.
... يتم إرسال المكان والزمان ... كل على حده كإجراء إحتياطي

Ama bu şekilde daha çok ayrı kalmak zorundayız.
...... نحن فقط سوف قد يكون علينا أن نقضي المزيد من الوقت كل على حده

Sonra bizi ayrı odalara almaya başladılar.
ثم بدأو بوضعنا في غرف مختلفة كل على حده

Her seferinde tek bir dövüş.
ـ يكون كل قتال علي حده

Her seferinde bir kayıp ruhu kurtarıyoruz.
كل روح ضائعه على حده

Her seferinde bir süreliğine ama.
جميعاً على حده.

Her seferinde bir telefonu ayırt etmemiz gerek.
علينا مراقبة كل هاتف على حده.

Bu iş çok uzadı, James. Artık evine döndü.
لقد زاد الأمر عن حده يا جيمس

Bu iş artık çok uzadı.
لقد زاد الأمر عن حده يا جيمس

Bence bu iş fazla uzadı.
أعتقد أن هذا زاد عن حده