| Siz Yeni evlilerin bizim gibi antikalarla yolculuk etmek isteyeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | هل تعرفون ، إننى لم أفكر أبداً أنكما يا حديثى الزواج ستودون السفر معنا ، نحن القدماء |
| Yeni doğan bebekler üzerine uzmanlaşmış bir patoloji uzmanı. | Open Subtitles | هى طبيبة شرعية متخصصة فى حالات حديثى الولادة |
| Yeni doğan bebekler üzerine uzmanlaşmış bir patoloji uzmanı. | Open Subtitles | هى طبيبة شرعية متخصصة فى حالات حديثى الولادة |
| Şimdilik, birbirine âşık Yeni evli bir çiftsiniz. | Open Subtitles | إلي الآن ،أنتما حديثى الزواج مغرمان ببعضكما |
| Deneyimsiz ve genç Amerikanların moralleri kötü sarsılmıştı. | Open Subtitles | الروح المعنويه لهؤلاء الجنود حديثى السن والخبره أهتزت بصورة مروعه |
| Herkesin morali bozulmuştu. Çünkü hepsi genç insanlardı. | Open Subtitles | كانت المعنويات منخفضه جداً على ظهر القارب لأن الجميع كانوا من حديثى الخبره |
| Yeni Doğan Ünitesinde telefon yasak. | Open Subtitles | لا هواتف فى وحدة حديثى الولادة |
| West Egg'de Yeni zenginlerin mansiyonları arasına sıkışmış bir bekçi kulübesinde yaşıyordum. | Open Subtitles | "لقد عِشت فى "ويست إيغ فى كوخ ريفى قديم, مُحاصر بين قصور الاغنياء حديثى العهد |
| Yeni doğanın hayat gücünü emerek trajik geçmişini kenara bırakıp vazgeçilmez bir şahsiyet oldu. | Open Subtitles | ... امتصـاص قوة الحيـأة من حديثى الـولادة لقد كان قد نسى أمر ماضيه المأسـاوى ... واصبح شخصاً لا غنى عنه ... |
| Yeni evlilere. | Open Subtitles | نخب حديثى الزواج |
| Yeni doğana güvenlik gönderin. | Open Subtitles | احضروا الامن لوحدة حديثى الولادة ! |
| Yeni evlilere mi? | Open Subtitles | حديثى الزواج؟ |
| Bütün subaylar, özellikle genç olanları sonuna kadar savaşılmasını isteyenler doğal olarak hayâl kırıklığına uğradı. | Open Subtitles | كما أن جميع ضباط الجيش ... وبالأخص الضباط حديثى السن الذين كانوا ينادون بمواصلة ... ... القتال للوصول لنهاية أفضل |
| Japonların genç intihar pilotları, kamikazeler adanın imdadına koştu. | Open Subtitles | طياري (اليابان) حديثى السن الأنتحاريين المعروفين (بأسم (الكاميكازى)، أحتشدوا للدفاع عن (أوكيناوا |