| Bu sabah ayakkabılarını temizlemeden bağcıkları çıkarmayı unuttum. | Open Subtitles | لقد نسيت أن أنزع الأربطة قبل تنظيف حذاءه اليوم |
| ayakkabılarını çıkardı, silahı Jackie'nin akıllıca bıraktığı kanepenin altından aldı. | Open Subtitles | خلع حذاءه أخذ المسدس من تحت الأريكة حيث جاكي ألقيت عليه خطه بحيث يمكن نسيانه في وقت لاحق |
| Yatağa doğru uzandık, siyah ayakkabılarını çıkardı yatakta. | Open Subtitles | واستلقينا فوق السرير, وخلع حذاءه الأسود. |
| ayakkabısını kaybetmiş! ayakkabısını kaybetmiş! | Open Subtitles | لقد فقد حذاءه لقد فقد حذاءه |
| Ayakkabıları böyle ayağından fırlayan birini görmemiştim daha önce. | Open Subtitles | لم يسبق و أن رأيت شخصاً خُلع حذاءه بسبب فقدانه للوعي. |
| Ayrıca ayakkabısında bir Franklinia Alatama'nın genetik malzemesi olduğunun kanıtını buldum. | Open Subtitles | يوجد أيضاً دليلاً عن مادة جينية من فرانكلينيا ألاتاماها على حذاءه |
| Belki Ayakkabılarına biraz makarna yapıştırabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني لصق بعض المعكرونة في حذاءه |
| Ya da botlarını gördüm ama, o olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ،أو بالأحرى رأيتُ حذاءه ولكنّني أعلم أنّه كان هو |
| Futbol ayakkabısı kullanır ve onunla uyurdu. | Open Subtitles | كان يحب حذاءه الخاص بكرة القدم الذي كان يلبسه حتى عندما ينام |
| ayakkabılarını göremediğimde, işte olduğunu bilirdim. | Open Subtitles | حسناً, إذا لم أرَ حذاءه كنت اعلم أنه في العمل |
| ayakkabılarını gördüğümde ise, sessiz olmam gerektiğini, çünkü o anda uyuduğunu bilirdim. | Open Subtitles | و إذا رأيت حذاءه, كنت أعلم أنه علي أن اكون هادئ لأنه نائم |
| En iyisi kahverengi deri ayakkabılarını giymeye karar verdi. | Open Subtitles | لقد قرر ان حذاءه البني هو أفضل خيار ليرتديه |
| Yani ayakkabılarını çıkartıp rahatına bakmak isteyebilir. | Open Subtitles | حسنا، أعني أنه قد يرغب بخلع حذاءه والحصول على راحة |
| Biri ben yemek yerken ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını kaşıdığı için ön yargılı mı oluyorum? | Open Subtitles | لأننى أعترض على من يخلع ...حذاءه ويحك قدميه ...و يفرك قدميه حينما أكل |
| Onun ayakkabılarını bile boyayamazsın. Özür dilerim. | Open Subtitles | ـ لا تستطيع أن تُلمع حذاءه ـ أنا آسفة |
| - ayakkabısını kaybetmiş. | Open Subtitles | لقد فقد حذاءه من هذا ؟ |
| Yine ayakkabısını mı bağlıyor? | Open Subtitles | إنّه يربط حذاءه ثانيةً؟ |
| Bir kovboy için, Ayakkabıları kirlendi diye fazla söyleniyor. | Open Subtitles | كراعي بقر أنه يقضي معضم وقته بالنحيب لأن حذاءه قد أتسخ |
| Ufak bir göz kırpması ve kocanın Ayakkabıları o kadının yatağının altında demektir. | Open Subtitles | ،مع أول غمزة ويكون حذاءه أسفل سريرها |
| ayakkabısında çamur var ama gaz ve fren pedalında yok. | Open Subtitles | هناك وحل على حذاءه. لكني ليس على دواسة البنزين او الفرامل. |
| Ayakkabılarına baktığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر انني كنت أحدق الي حذاءه |
| Ne var ki, hepsi de, 54 kişiyi kurtaran adamı, kayıp ayakkabısıyla hatırlıyor. | Open Subtitles | إذاً و بشهادة الشهود فالرجل الغامض الذى أنقذ 54 راكباً قد فقد حذاءه |
| Ayakkabısının gittiğini görünce kalbi durur gibi olmuştu. | Open Subtitles | حالما رأى أنّ حذاءه اختفى غاص قلبه |