| Oraya asla bensiz gitmemen konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من الصعود إلى تلك الفتحات من دوني |
| Eninde sonunda kanamaların başlayacağı konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | أنا حذرتك من أن ذلك النوع من النزيف سيبدأ في أخر الأمر |
| - Fazla ileri gitmemen için uyarmıştım! Daha yeni başlıyorum! | Open Subtitles | لقد حذرتك من الذهاب بعيداً - إننى أبدأ فقط - |
| Seni o uçağa binmemen için uyarmıştım. | Open Subtitles | حذرتك من الصعود على تلك الطائرة |
| Seni, otoritemi sorgulama konusunda uyarmıştım. Yerini öğren! | Open Subtitles | . لقد حذرتك من التدخل في سلطتي . أعلم مكانك |
| Seni eşyalarıma dokunmaman konusunda uyarmıştım, değil mi? | Open Subtitles | لقد حذرتك من العبث بأغراضي، أليس كذلك آرتي؟ |
| Elementler insanların eline geçmesin diye seni uyardım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من أن تقع العناصر في أيدي البشر |
| Yanlış insanlarla uğraşıyorsun diye uyarmıştım. | Open Subtitles | حذرتك من العبث من الأشخاص الخطأ |
| Adamlarımdan biri vuruldu. Size bunun cezasının ne olacağını söylemiştim. | Open Subtitles | أحد رجالي قد أصيب وأنا قد حذرتك من عاقبة هذا الشئ |
| O korsanların hilekar oldukları konusunda sizi uyarmıştım. | Open Subtitles | حذرتك من ان هؤلاء القراصنة غدارون |
| Sürekliliği kendi çıkarların için bozma konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من تعطيل التسلسل لمنفعتك. |
| Başkalarının kamaralarına girmeme konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من التواجد في غرف الآخرين |
| Çocuklarla iletişim kurmaman konusunda seni uyarmıştım. Sana bağırmak zorunda kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | حذرتك من مخالطة الطلاب، لا أريد أن أصرخ فيك! |
| Dostlarımla uğraşmaman konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من قبل بشأن العبث مع أصدقائي |
| Çıkmaz yollar konusunda seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من الطرق المختصرة |
| Sizi bunun için uyarmıştım, ama hayır, sizi uyarmanın bir faydası olmayacak. | Open Subtitles | حذرتك من هذا لكنك لم تهتمين |
| Seni uçağa binmemen için uyarmıştım. | Open Subtitles | حذرتك من ركوب تلك الطائرة. |
| Seni hastanemde dedektiflik oynamaman konusunda uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك من لعب دور المحقق في المستشفى |
| Seni o kaltak konusunda uyarmıştım! Kendi hesabını tut! | Open Subtitles | لقد حذرتك من تلك العاهرة المعتوهة |
| Bir şey oldu diye seni uyardım ama sen çok emindin... | Open Subtitles | لقد حذرتك من أنّ أمرا قد حصل ...لكنّك كنت متأكّداً للغاية أن |
| Saçmalamayın! Sanrılar görebilirsiniz diye uyarmıştım, hatırlıyormusunuz? | Open Subtitles | ،لقد حذرتك من إحتمال الهلوسة |
| Öyle numaralar çevirirsen, neler olacağını söylemiştim, Michael. | Open Subtitles | حذرتك من ماذا سيحدث (لو قمت بمهارة أخرى يا (مايكل |
| İki hafta önce sizi yerleştirmeden önce Bay Fogg garip birisi olduğu konusunda sizi uyarmıştım. | Open Subtitles | ...عندما أرسلتك إلى السيد "فوج" منذ أسبوعين حذرتك من أنه غريب الأطوار |