| Yani oydu galiba. Beni Antonia konusunda uyardı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت هي "حذرتني من "أنتونيا |
| Sabrina beni birkaç şey konusunda uyardı. | Open Subtitles | حسنا. (سابرينا) حذرتني من عدة أشياء |
| Biliyorum, Berta beni önceden uyarmıştı. Belki de yatağına plastik çarşaf koymalıyım. | Open Subtitles | أنا أعرف ، بيرتا حذرتني من قبل أظن من الأفضل أن أضع أغطيه بلاستيك على السرير |
| Evet, senin böyle olduğun konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | حسنا نعم، لقد حذرتني من هذا انك تقومين بهذا العمل |
| Beni uyarmıştın ve seni dinlememiştim. | Open Subtitles | و الآن, قد حذرتني من ذلك, و لكني لم أصغي |
| Elektrik kesintileri başlamadan önce merkezi klimayı kullanmayı bırakmam için uyarmıştın. | Open Subtitles | أنت حذرتني من استخدام الهواء المركزي قبل التعقيم |
| Annem senin gibi erkeklere karşı uyarmıştı beni. | Open Subtitles | كنت مسجون ؟ أمي .. حذرتني من نوعية الشباب أمثالك |
| Bütün dostlarımın bana ihanet edeceği konusunda uyarmıştı beni. | Open Subtitles | لقد حذرتني من خيانة كل أصدقائي لي |
| Falcı beni olacak kötü şeyler konusunda uyarmıştı. | Open Subtitles | " الوسيطة الروحية حذرتني من أمور ستحدث" |
| Beni uyarmıştın, yıllar önce. | Open Subtitles | لقد حذرتني من هذا, كل السنوات الماضية |
| Kendimi zorlamamam için beni uyarmıştın. | Open Subtitles | لم افعل ,لقد حذرتني من ان اضغط على نفسي |
| Beni uyarmıştın. | Open Subtitles | لقد حذرتني من البداية |