| Keskin bir bıçakla dikkatli ve temiz bir şekilde yapılmış. | Open Subtitles | لقد تم حفره بشكل حريص ونظيف باستخدام سكين حاد جداً |
| Özel eşyalarını koruma konusunda çok dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون حريص جداً بأغراضك الخاصة. |
| Gırtlağına bir mikroçip yerleştirdim. Mükemmel bir şey fakat dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | لقد زرعت رقيقة ألكترونية فى حنجرتك إنها مذهلة, و لكن يجب أن تكون حريص عليها |
| Bay Frank Churchill bu kadar hevesli olmasaydı bence daha istekli olurdunuz. | Open Subtitles | اعتقد انك ستكون اكثر حماسا لو كان فرانك تشرشل غير حريص للغاية |
| Aslında, gitmelisiniz. Dakik biridir. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحن يجب أن نفعل إنه شخص حريص. |
| O yüzden, bana kalırsa bu konuya "kesinlikle yanlıştır" derken biraz dikkatli olmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | عليك أن تكون حريص إلى حد ما,أنا أعتقد قبل أن تقول هذا خاطىء جداً |
| Bunun benim başıma gelmesi çok saçma. Parayla çok dikkatli oynarım. | Open Subtitles | السخيف في هذا الموضوع اني دوما حريص على مالي |
| dikkatli biriyimdir, dostum. | Open Subtitles | سنجد سيراً جيداً للهواء لكن ضعيف بالدم أنا حريص يا رجل |
| "Şayet birisini kandırma planları yapıyorsanız dikkatli olmak için fazlasıyla nedeniniz var demektir." | Open Subtitles | إذا حصل وانك تخطط لكي تخدع احدهم فإذن يجب ان تكون حريص بشكل اكبر |
| Onca yıl o kadar ihtiyatlı ve dikkatli olduktan sonra, kendimi kaybettim. | Open Subtitles | و بعد كُل هذه السنين أصبحت ذكى و حريص جداً، و لكننى فقدت التحكُم بنفسي. |
| dikkatli olmazsan insan ırkının tamamen imhasına yol açan bir olaylar zinciri yaratırsın. | Open Subtitles | إن لم تكن حريص سوف تحدث سلسلة من الأحداث تقود إلى هلاك جنس البشريه |
| Bak, yerinde olsam, bitirirken daha dikkatli olurum. | Open Subtitles | أذا كنت مكانك ، سأكون حريص جداً علي كيف تنتهي هذا |
| Ama Joey dikkatli olmazsa bunun altından kalkamayacak. | Open Subtitles | لكن لو جوي ليس حريص لن يمر للجانب الاخر من هذا |
| Kaybedecek çok şey var, bu yüzden her gün çok dikkatli olmak lazım. | Open Subtitles | هُناك الكثير على المحك لذا أنت فى حاجة حريص بِدقّة كُلّ يوم. |
| Ama ben hevesli bir tarihçiyim, eserlerin özel bir kolleksiyoncusuyum. | Open Subtitles | ولكنني انا مؤرخ حريص لدي مجموعة خاصة من القطع الأثرية |
| Daha hiç Dakik bir hırsızla tanışmamıştım. | Open Subtitles | لم أقابل لصّ حريص أبدًا من قبل. |
| Ellsworth Toohey işi Peter Keating'in alması için can atıyor. | Open Subtitles | توهى حريص جداً على أن توافق اللجنه على بيتر كيتنج |
| Mal sahibi Bay Massey, iyi adam, çok dürüst ama tuttuğu kişilerle hakkında çok titiz. | Open Subtitles | حالياً, المالك السيد ماسي رجل طيب و عادل جداً و لكنه حريص بخصوص المرتشون |
| Bana öyle geliyor ki Bay Cromwell herhangi bir çözümün olmadığını vurgulamaya çok hevesliydi. | Open Subtitles | يبدو لي أن اللورد كرومويل حريص على التأكد من عدم وجود حل |
| Fark şu ki, beni kullanmaya heveslisin, ama işin sonunda ölürsem umurunda değil. | Open Subtitles | الاختلاف أنك حريص على استخدامي ولا تمانع إن قتلت أو لا |
| Bana böyle bir teklifle geldiğine göre gitmeye epey isteklisin değil mi? | Open Subtitles | حريص جدًا على الذهاب ، أليس كذلك ؟ لتقدم طلب من هذا القبيل لي |
| Kimse George'u öldüremez çünkü o dikkatlidir. | Open Subtitles | جورج " لا يمكن بأن يقتل لأن "جورج" حريص" |
| Hijyen konusunda çok titizim. | Open Subtitles | فأنا حريص جدا بخصوص النظافة الشخصية |
| Oldukça tedbirlidir. | Open Subtitles | إنه حريص جدا |
| Çok tedbirlisin. Tamam, otur oraya. | Open Subtitles | مورساكي انت حريص جدا حسنا، اجلس هنا |
| Ben sözlerimi tutarım, yani sadece tutabileceğim sözleri vermek konusunda oldukça dikkatliyimdir. | Open Subtitles | أنا أفِي بوعودي لذا أنا حريص على ان تبقى واحدة يمكنني الاحتفاظ بها |