| Hey, eğer bütün çitlerde elektrik varsa, hareket sensörleri ne için? | Open Subtitles | هل هذا السياج دائماً كهربائي ما تلك حساسات الحركة من اجله؟ |
| Hava kirliliği sensörleri ile kirliliği ölçebilirsiniz. | TED | يمكنكم قياس التلوث بواسطة حساسات جودةِ الهواء. |
| Ancak her New York binasının üzerine bir Sensör koyduğunuzu hayal edin, bir milyon monitörden veri okurdu. | TED | لكن تخيلوا مسألة تركيب حساسات جودةِ الهواء على كل مبنى، دراسة البيانات المجمعة من مليون حساس. |
| - Zırhlı aracı da böyle patlatmışlardı. Patlama sismik sensörü kapatacaktır | Open Subtitles | تفجير السقف سوف يفعل إنذار حساسات الاهتزاز |
| tüm mobilyalarda, tüm iç dolguda, insanların nerede olduklarını ve ne yaptıklarını anlayan sensörler var. | TED | يتمثل بوضع حساسات على جميع قطع الفرش، وجميع المساحات الأخرى والتي تفهم موقع الأشخاص وما يقومون به. |
| Aynı zamanda, Isıl battaniye, vücudunuzu ısı algılayıcı saf dışı bırakır. | Open Subtitles | بطانية حرارية، في هذه الأثناء تحمي جسمك من حساسات الحرارة |
| Çok hassas olduğu söylenen kızlar, | TED | الفتيات الذين قيل لهم بأنهن حساسات جدا، أكثر من اللازم. |
| Çatı sensörlerini devre dışı bırakmadıysan bir dakika içinde korumalarım burada olur. | Open Subtitles | إذا لم تكن قد فصلت حساسات السطح، فسيكون حراسي هنا في أي لحظة |
| Yapılardan gelen sesler alarmları çaldırmıştı o yüzden hareket sensörlerinin çoğunu iptal ettiler. | Open Subtitles | لأن أعمال البناء كانت تشغل الإنذار في أوقات متعددة لذا فقد عطلوا معظم حساسات الحركة |
| Şu küçük hareket detektörleri pencereden giren hırsızlarının ilgisini çeker. | Open Subtitles | هذه حساسات الحركة الصغيرة تستحق |
| Hardison'un hareket sensörleri için yapabileceği birşey yok. | Open Subtitles | لن يتمكن هارديسون من فعل أي شيء إذا كانت حساسات الحرارة مفعلة |
| İçeri girdi, ancak henüz yerdeki sensörleri etkisiz hale getiremedi. | Open Subtitles | إنها هناك ، ولكنها لم تعطل حساسات الأرضية بعد |
| Gözetleme Kulesi sensörleri Bialya'da ışınlanma tüneli faaliyeti saptadı. | Open Subtitles | ماسح حساسات برج المراقبة في بياليا قد سجل نشاط طفيف في نشاط أنبوب بوم |
| Bunu niye yapıyorlar? Bunun gibi şeyler için: Alabama'dan Gene'in yaptığı roket x-ray sensörleri, video kameralar, elektronikle donatılmış ve 30.000 metreye ulaşıp | TED | لماذا يقومون بذلك؟ إنه لأمور مثل جين من آلاباما يقود إلى هناك معه صاروخ بناه، عليه حساسات أشعة سينية وكامرات فيديو ملغم بالإلكترونيات، ينجح في الوصول إلى 100،000 قدم |
| sensörleri ve kontol bilgisayarı var. | TED | لديه حساسات وحاسب آلي للتحكم. |
| Değişik sistemler aşağılarda bulunacak, değişik aletler deniz zemininde bulunacak, ki aşağıda --eğer oradan okuyabilirseniz -- kameralar, basınç sensörleri, florometreler, sismometreler mevcut. | TED | نوع الأنظمة التي ستكون بالأسفل هناك نوع الآليات التي ستكون على قاع البحر تتكون من – إن إستطعتم قرائتها هناك هناك كاميرات, حساسات ضغط أدوات قياس الضوء, هناك أدوات قياس التحرك |
| Şurada küçük bir Sensör var odada kimin olduğunu anlıyor | Open Subtitles | لديهم حساسات صغيرة تكنشف من يوجد في الغرفة |
| Isı sensörleri burada, ve sismik Sensör de burada. | Open Subtitles | حساسات الحرارة هنا وهنا حساس الإهتزاز |
| Güvenlik kameralarınız yanlış yerleştirilmiş, yaklaşık bir millik kör noktalar var, ve kuzeybatıdaki kapı sensörü cep telefonu olan herkes tarafından geçilebilir, | Open Subtitles | الكاميرات وضعت في اماكن خاطئه يمكن لأي شخص معه هاتف , ان يقوم بتعطيل حساسات البوابه الشماليه عن بعد ميل |
| Oldukça yaygınlar. Küçük, ufacık bir robot bu. Birkaç sensörü olan basit bir robot. Birkaç hesaplanmış hareketi var. | TED | إن هذه الروبوتات الصغيرة شائعة جداً والتي هي عبارة عن روبوت بسيط مع بضعة حساسات والقليل من العمليات والمعالجة من أجل التفاعل |
| Bu mekanizma aşağıdaki mikroişlemcilerle her bir yaprağı ayrı ayrı kontrol ediyor. Motorun üzerinde ısı pilleri var ve ufak sensörler var, | TED | جهاز التحكم بكل بتلة بالأسفل هناك مع معالج لكل واحدة توجد حساسات حرارية صغيرة على المحرك |
| sensörler onu algılayamıyor. Soğutma sistemi var. | Open Subtitles | ليتفادى حساسات الرادار هناك لديه نظام تبريد |
| Orada algılayıcı yok, çünkü çok sıcak. | Open Subtitles | .لا يوجد حساسات لان المكان حار جداً |
| Ve çok hassas hat sonlandırıcı dirençler var. | Open Subtitles | ولديهم حساسات قوية وإذا حاولت العبث بها |
| Isı sensörlerini kullanın. | Open Subtitles | أستخدم حساسات الحراة |
| Görüntüleme sensörlerinin karakteristiğinden de bahset. | Open Subtitles | - و -جولجان- أخبرها عن إحصائيات خصائص حساسات الصور |
| Şu küçük hareket detektörleri pencereden giren hırsızlarının ilgisini çeker. | Open Subtitles | هذه حساسات الحركة الصغيرة تستحق |