| Ve bir anda ben duygusal bir çocuk oluvereceğim. | Open Subtitles | و فجأة، أصبح حساساً. وأنت تسكر وتبدو قوياً جداً. |
| duyarlı olmak, duygusal bağ kurmak önemlidir. | Open Subtitles | يجب ان تكون حساساً و ان تتواصل معها عاطفياً |
| Yakında zamanda Amerika'daki SOPA ve Avrupa'daki ACTA anlaşmaları gibi telif hakları kanunu üzerine yapılan tartışmalar oldukça duygusal oldu. | TED | إن النقاش الدائر مؤخراً حول قوانين حقوق الملكية الفكرية مثل قانون وقف القرصنة على الانترنت فى الولايات المتحدة واتفاقية التجارة لمكافحة التزوير فى أوروبا أصبح حساساً للغاية |
| Çok hassas bir durumda olduğunu düşünmesem, seni de götürürdüm. | Open Subtitles | أَعْني، كنت سآخذك معي إذا لم يكن الأمر حساساً لوضعها |
| Ben bu dizayn ile hissedin, bir şey gördüğünüzde içgüdüsel olarak görürsünüz bu nesne çok hassas gözüküyor, çok duyarlı. | TED | أود بهذا التصميم ، عندما تراه، تري ، بصوره غريزيه، هذا الكائن يبدو حساساً جداً، فعال جداً |
| Çok hassastın. Çok yumuşak bir kalbin vardı. Ben de söylemeye cesaret edemedim. | Open Subtitles | كنت حساس للغاية كنت طفلاً حساساً , و لم أستطع أن أخبرك |
| Hangi yoldaşın duygusal çıkacağı sizi şaşırtır. | Open Subtitles | يفاجئني مَن من الرفاق سيكون حساساً |
| Bak,belli ki bu adam duygusal biri değil. | Open Subtitles | من الواضح بأن هذا الشخص ليس حساساً |
| - Pilates'in bu kadar şey olduğunu bilmezdim... - duygusal mı? | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأن بيلاتس كان حساساً |
| Konu sevdiğiniz birisi olunca, nasıl duygusal davranmazsınız ki? | Open Subtitles | كيف لا تكون حساساً حيال شخصاً تُحبه؟ |
| duygusal değil | Open Subtitles | -و حساس زيادة عن اللزوم . أنا لست حساساً. |
| Bir anda duygusal bir insan olmaya mı karar verdin? | Open Subtitles | ماذا .. ؟ أصبحت حساساً فجأة .. |
| Her zaman çok duygusal biri olmuştur. Beni saf dışı bıraktı. | Open Subtitles | لقد كان دائماً حساساً |
| Çok duygusal. | Open Subtitles | لقد كان حقاً حساساً |
| Bir de, duygusal ve fiziksel olarak insanları yönlendirirdi. | Open Subtitles | كان حساساً جداً وقوياً جسدياً |
| Bu kadar duygusal olma, Aaron. | Open Subtitles | لا تكن حساساً جداً يا "ارون"ّ |
| Erkeksi, sert bir sesim olduğu için hassas olamayacağımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. | Open Subtitles | إن كنتم تعتقدون أني لست حساساً بسبب صوتي الرجولي فأنتم مخطؤون |
| hassas bir konuydu, emir komuta zincirine çıkmalı, yapacağımız şeyin yapılacak en doğru şey olduğuna onları ikna etmeliydik, ve tüm bunları elektronik ortamda yapmalıydık. | TED | كان الامر حساساً .. كان هناك تسلسل قيادي كبير لكي نصل الى القيام بالامر على هذا النحو اي ان نقود العملية بواسطة اجتماع مرئي رقمي |
| Vazgeçtim, çünkü peder, sanırım bana hak verirsiniz insanın büyüyüp duyarlı ve hatta dindar bir adam olması için aşka ihtiyacı olduğunu hissettim. | Open Subtitles | ..توقفت عن هذا العمل يا أبتاه وأنا متأكد أنك ستوافقني بسبب أنني في نشأتي لأصبح رجلاً حساساً ومتديناً ذلك الحب الذي يحتاجه الرجل |
| Bir adam "seni seviyorum" diyebilecek ve ağlamaktan korkmayacak kadar duyarlı da olabilir. | Open Subtitles | الرجل يمكن أن يكون شخصاً حساساً يستطيع أن يقول أحبك لا يخشى أن يبكي |
| Düşünüyorlardı, çünkü sen hassastın, insanlara iyi davranıyordun, falan filan... | Open Subtitles | أنا, لأنك كنت حساساً و لطيف مع الناس |