| Çok konuşkan, girişken. espri anlayışı da var. | Open Subtitles | انه منفتح و سهل المنال و لديه حس الدعابة |
| Benimle gelecek, espri anlayışı olan birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط بحاجة لشخص لديه حس الدعابة ليمضي الوقت معي هناك |
| Sanırım kilit nokta, espri anlayışı. Bende bu yok. | Open Subtitles | أعتقد أن حس الدعابة مفتاح ولكني لا أملكه |
| Ama dalga geçiyordum. Kimsede mizah anlayışı kalmadı mı? | Open Subtitles | لكني كنت أمزح، بربك ألا يمتلك أحدٌ حس الدعابة ؟ |
| Şakalarına gülmüyorum çünkü bir espri anlayışım var. | Open Subtitles | أنا لا أضحك على نُكتك لأنني أمتلك حس الدعابة |
| espri anlayışın yokken seni daha çok seviyordum. | Open Subtitles | . أحب ذلك كثيرا عندما لا يكن لديك حس الدعابة |
| Ve tabi ki, bu New Yorker mizahı değildi. | TED | وبالطبع، ذلك ليس حس الدعابة لدى مجلة نيويوركير. |
| İyice düşününce kadınların daha az mizahi olanlarını tercih ediyormuşum. | Open Subtitles | أفضّل المرأة بالقليل من حس الدعابة |
| Görüyorum ki, hala espri anlayışını kaybetmemişsin. | Open Subtitles | اه , ارى أنك لم تفقد حس الدعابة |
| Bir adamla görüşüyorum ama adamda espri anlayışı yok. | Open Subtitles | إنني أواعد رجل. ليس لديه حس الدعابة. إنه شيء غير موفق. |
| Uzun ve kanlı bir savaştan çıktık bazılarımız aklımızı kaçırmayalım diye espri anlayışı denilen bir şey edindi. | Open Subtitles | أتعلمين، لقد مررنا بحرب طويلة ودموية بعضنا نشئ لديه شئ .. يُسمى حس الدعابة |
| Kuzenimin espri anlayışı konusunda seni uyarmayı unuttum. | Open Subtitles | نسيت تحذيرك بشأن حس الدعابة الغريب عند قريبتي. |
| Birisinin espri anlayışı olmalı. Bugün diyor. Bugün 19.30'da. | Open Subtitles | إنها فكرة أحدهم عن حس الدعابة - يُذكر أنها اليوم، اليوم في السابعة والنصف - |
| Toby gel buraya. Arkadaşımızın çok iyi bir espri anlayışı olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أن صديقك لديه حس الدعابة |
| Ama belli bir espri anlayışı olan bir Tanrı'ya. | Open Subtitles | لكن أومن بالرب الذي لدي حس الدعابة |
| espri anlayışı önemlidir, değil mi? Öyledir. | Open Subtitles | -ألا تعتقد أن وجود حس الدعابة في المرء أمر مهم؟ |
| Her zaman saçma bir espri anlayışı vardır. | Open Subtitles | هو دائمًا لديه حس الدعابة المريض |
| Nereden bileceksin? Müzik sektörünün mizah anlayışı yokmuş. | Open Subtitles | من كان يعلم أن صناعة الموسيقى لا تملك حس الدعابة |
| - Bu benim sorunum değil. Ray, beni dinle. Yüzüğün gerçek sahibinin mizah anlayışı yok. | Open Subtitles | راى" إصغ إلىّ , المُلَّاك الحقيقيين لا يملكوا حس الدعابة. |
| Hayır, benim alaycı bir espri anlayışım var. | Open Subtitles | لا ، أنا أمتلك حس الدعابة السخري ، حسناً ؟ |
| Biraz garip bir espri anlayışım var ve bazen sınırları aşıyorum şu an gibi. | Open Subtitles | وانظر، لدى ايضا حس الدعابة والذى يتعدى الحدود احيانا وانظر، لدى ايضا حس الدعابة والذى يتعدى الحدود احيانا مثل الأن ، على سبيل المثال |
| Tanrım, hiç espri anlayışın yok. Hadi. | Open Subtitles | رباه، لم تمتلك حس الدعابة قط، بحقك |
| Demek senin de espri anlayışın varmış. | Open Subtitles | إذن ، لديكِ حس الدعابة. |
| Kişisel kahramanlarım George Carlin ve Stephen Colbert'di ve bana mizahı onlar öğretti. | TED | أبطالي على وجه خاص هما جورج كارلين، و ستيفن كولبير. وقد علماني حس الدعابة. |
| mizahi bir yanı var. | Open Subtitles | لديها حس الدعابة |
| Saçma bir espri anlayışını mı? | Open Subtitles | عن حس الدعابة المريض الذي لديك ؟ |