| Seni seçmemin nedeni o pislikteki en sevimsiz böcek olmandı. | Open Subtitles | لقد اخترتك لانك كنت اكثر حشره مثيره للشفقه في المجموعه |
| Özür dilerim tatlım. Üzerinde böcek vardı, tamam mı? Ölü bir böcekti, üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفه يا عزيزتي كان هناك حشره عليها حسناً حشره ميته أنا اسفه |
| Okuldaki hemşireler neden bahsediyor bilmiyorum ama böcek felan görmüyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم عن ماذا كانت تتحدث ممرضه الفصل, انا لا أرى اي حشره |
| Çifte midir üçlü müdür o randevuya gittim, bağırsak mıdır gopchang mıdır ondan yedim, pirinç böceği kadar zararlı bir varlığı mahvettim. | Open Subtitles | انا خرجت معهم فى موعد مزدوج او ثلاثى انا اكلت امعاء معهم انا حتى تحملت رجل ضار مثل حشره الرز |
| Çimlerden biten her böceğe selam mı vereceksin? | Open Subtitles | تحياتي لكل حشره لقد انبثق هذا من الحشائش |
| Benim odama sığmaya çalışmaktan daha iyi. | Open Subtitles | هذا افضل من حشره معي في نفس الغرفة |
| Her böcek sadece tek bir amaç için yaşar türünü devam ettirmek. | Open Subtitles | تعيش كل حشره لغرض واحد فقط البقاء على نوعها الخاص |
| Hem böcek öldürmek için de ideal bir kitap bile değil. | Open Subtitles | حسنا , انه ليس جيدا بما يكفي لاقتل به حشره |
| Tamam. Diyelim ki masal zehirli bir böcek hakkında... | Open Subtitles | حسنا لنقل مثلا ان تلك الحشره حشره سامه |
| Tamam. Farzedelim ki bu misaldeki zehirli bir böcek... | Open Subtitles | حسنا لنقل مثلا ان تلك الحشره حشره سامه |
| Tamam. Farzedelim ki bu misaldeki zehirli bir böcek... | Open Subtitles | حسنا لنقل مثلا ان تلك الحشره حشره سامه |
| Geçtiğimiz üç haftadan boyunca böceklerin tiplerini ve anavatanlarını öğrenmeye çalıştık her birinizin bir böcek türü seçerek hayatınızın bir böceğinkine benzer yönlerini tanımlayan bir rapor yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | من أن قضينا الأسابيع الثلاثة الأخيرة نتعلم عن الأنواع المختلفه من الحشرات وبيئتهم أريد كل منكم ان يختار نوع حشره ويكتب تقرير عنها |
| Sanki dev bir böcek kolumu parçalamaya çalışmış ve Angel da beni kurtarmış gibi. | Open Subtitles | نوعا ما كأن حشره عملاقه حاولت قطع زراعى ولكن * أنجل * أنقذنى |
| Sanırım bunun içinde böcek var. | Open Subtitles | أووه أعتقد بأن هناك حشره في هذه |
| Fenerimizin ışığından yararlanarak bir böcek avladı. | Open Subtitles | أنها قد إستغلت الضوء الذى أحدثناه ووجدت حشره ... رائع |
| Unutma, o bir canavar değil. o bir böcek... | Open Subtitles | تذكر انه ليس وحش انه حشره |
| Üzerimde bulurlarsa, böcek olduğunu düşünecekler. | Open Subtitles | سيعتقدون فقط انها حشره. |
| Gözümü devirip aşağı baktım, dev bir su böceği görmeyi bekliyordum ya da su yılanı falan... | Open Subtitles | لذلك، طبخت بعين واحده ونظرت للأسفل متوقعه أن أرى حشره مائيه كبيره .. أو أفعى مائيه أو |
| Senin gibi şirin küçük bir böceği beğeneceklerdir. | Open Subtitles | وصدقني انهم سوف يفعلو طبعا - لاجل حشره رائعه مثلك - ممم |
| Bence Hardy, kendi bakış açısını her şeyi gören Tanrı'ya değil, bir böceğe,.. | Open Subtitles | (لذا، أظن أن مايفعله (هاردي هو محاذاة وجهة نظره من المنظر ليسَ بكل مايراه الإله لكن بـ حشره |
| Benim odama sığmaya çalışmaktan daha iyi. | Open Subtitles | هذا افضل من حشره معي في نفس الغرفة |