"حصين" - Translation from Arabic to Turkish

• savunmasız
• bağışık
• Bağışıklığım
• zayıf
• karşı bağışıklığı

Onun tek savunmasız olduğu an, kendi gizli Rüya Odasında olduğu andır.
وضعها الوحيد الغير حصين عندما تكون فى غرفتها السريه للأحلام

..tapınak şu anda hiç olmadığı kadar savunmasız durumda.
أن المعبد في غير حصين الآن من أي وقت مضى

Hakkımda kötü düşünmek, savunmasız olmak ve açığa çıkmak mı?
لن تمنحني الفرصة لتوضيح الأمر لك أن تكون غير حصين وتكشف عن نفسك ؟

Riski aldı çünkü silaha karşı bağışık olduğuna emindi.
هو استعل الفرصة انه متاكد انه حصين ضد السلاح

savunmasız kalmak zayıf bir pozisyonda olur.
أما كونك غير حصين ذلك يأتي حينما تكون في موضع ضعف

Duke. Ondan çıkan sorunlara karşı bağışıklığı var.
هو حصين من كل الاضطرابات التي اتت منه

Tam anlayamadım ama gerçekten savunmasız bir durumda.
لم أفهم بعد ولكن.. ؟ حقاً أنه غير حصين ضدهم

Henüz bir haftalık bile değil ve oldukça savunmasız bir durumda.
عُمره أقل من أسبوع، وما يزال غير حصين.

O henüz bir haftalık bile değil ve hâlâ oldukça savunmasız.
عُمره أقل من أسبوع، وما يزال غير حصين.

Bu seni karşı bir atağa karşı savunmasız yapıyor.
هذا يدعك غير حصين للهجمات المُرتدة

Ve O'nun en savunmasız anında vurmak
وأضربه عندما يكون غير حصين

Kurban ritüeli bitince, Klaus zayıf, savunmasız olacak.
بعد التضحية سيصبح (كلاوس) غير حصين و ضعيف.

Varlık içerisinde yüzdüğü için hastalığa bağışık olduğunu zannetmesin.
بكل أمواله هذه ، لا يجب أن يعتقد أنه حصين ضد هذا المرض

Ayrıca unutmayalım ki kendisi bir bağışık.
هو ليس منتخباً ودعينا لا ننسى، هو حصين

Kimse fırsatlara karşı bağışık değil bence, Alan.
-لا أعتقدُ أن أي أحد حصين ضد الفرص، (آلن )

Brian'ın, NZT almanın yan etkilerine karşı bağışıklığı var.
براين) حصين من الآثار) "الجانبية للـ "إن زي تي