| Astrofizikçiler diğer medeniyetler için galaksileri taradıklarında , galaksileri enerji düzeylerine göre sınıflandırlar. | Open Subtitles | عندما يبحث علماء الفيزياء الفلكية المجرة عن أدلة وجود حضارات أخرى يقومون بتصنيفها وفقا لطاقتها المميزة |
| Hadi bakalım. Yapılacak işler, görülecek insanlar, kurtarılacak medeniyetler var. | Open Subtitles | هيا أنتما الإثنان هنالك أشياء لنقوم بها، أناس لنقابلهم، حضارات كاملة لننقذها |
| Teleskobun icadından uzun zaman önce çeşitli uygarlıklar bu süpernovaları kayıt altına almıştır. | TED | سجلت حضارات مختلفة هذه الانفجارات النجمية العظيمة قبل اختراع التلسكوب بمدة طويلة. |
| Bir düşünün: Nil Vadisi medeniyetleri Mısır, Sudan, Etiyopya'dan bu yana Afrika'dan çıkan bu tarz ikonik optiklerle bu kadar yaygın hiçbir şey olmamıştı. | TED | فَكّر بالأمر: لم يكن هناك أي شيء منتشر كذلك وله تلك النظرات الأيقونية ليخرج من أفريقيا منذ حضارات وادي النيل في مصر والسودان وإثيوبيا. |
| Toprak Krallığı sınırları içinde, pek çok kayıp uygarlık buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت حضارات ضائعة في جميع أنحاء مملكة الأرض |
| dört yıl önce, muhtemelen hala günde 200-300 eposta alıyorum tanımadığım insanlardan, ve bu farklı kültürleri tanımak için muhteşem bir fırsat değil mi? | TED | حتى بعد 4 سنين، لا أزال استلم حوالي 200 أو 300 رسالة الكترونية في اليوم من أناس لا أعرفهم، و قد كانت فرصة رائعة لمعرفة حضارات مختلفة، أتعلمون كيف؟ |
| Sonra bunun küllerinden yepyeni bir medeniyet doğacak. Ve kazmaya başlayacaklar. | Open Subtitles | و حضارات جديدة قد تنشأ هم لا يبدأون بالحفر هم لا يبدأون |
| 25 yüzyıldan daha uzun süredir dışardan gelen asla kendimizin yaratmadığı, hiç kimsenin bizim diyemeyeceği süper uygarlıkların ağırlığına katlanmak zorundayız. | Open Subtitles | لقد مرت علينا حضارات مذهلة على مدى خمسوعشرينقرناً... وكل هذه الحضارات أتت من الخارج، ولم يولد أي منها هنا |
| "Diğer uygarlıklarla iletişim kurmanın artık rüyalarımızı bile aşan bir durum olmadığına, bunun insanlık tarihinin doğal bir parçası olduğuna ve belki de pek çoğumuzun ölmeden bunun gerçekleştiğini göreceğimize hergün daha da fazla bilimadamı inanıyor." | Open Subtitles | أكثر وأكثر علماء يشعرون بأن الإتصال مع حضارات أخرى.. ليس أمراً من الأحلام, لكنه أمر طبيعي بتاريخ البشرية.. |
| Fakat bunlar dünya-dışı medeniyetlerden değil güneşten ve yıldızlardan gelen sinyaller. | Open Subtitles | فهي ليست من حضارات فضائيه لكنها من الشمس ومن النجوم |
| Kabileleri tanımanın, pazarlarda pazarlık yapmanın, insanların dünyadan ne beklediğini görmenin, Dünya'nın zorluklarını yaşamanın, büyük Arap medeniyetlerinin, kalıntılarını görmenin, Petra'nın kalıntılarından geçmenin, Şam'ın güzelliklerini görmenin verdiği tecrübeye sahipti. | Open Subtitles | للخبره لمعرفة القبائل التعامل في الأسواق فهم ما يريده الناس من العالم ورؤية صعوبات العالم رؤيه أطلال حضارات عربية عظيمة المرور بأنقاض البتراء والنظر إلى بهاء دمشق |
| Eski medeniyetler yıldızlarda kaderlerini göreceğine inanırmış. | Open Subtitles | هل تعلم، أنه كان هناك حضارات بأكملها تعتقد، أن بإمكانهم رؤية قدرهم في النجوم. |
| Biz bir medeniyetler çatışması içindeydik ve içinde yaşadığımız dünya bu hâle gelmişti. | Open Subtitles | وهى أننا كنا نعيش فى "صراع حضارات" هذا هو العالم الذى اكتشفنا فجأة أننا كنا نحيا فيه |
| Aralarında asırlar olan, eski medeniyetler. | Open Subtitles | هذه حضارات قديمة تفصل بينها قرون |
| - Onun yürüttüğü görev yeni dünyalar keşfetmek yeni yaşamlar ve uygarlıklar aramak. | Open Subtitles | مهمتها الحالية: هي إكتشاف عوالم جديدة غريبة لتبحث عن مظاهر للحياة جديدة و حضارات جديدة |
| Ama konu şu ki, oralarda pek çok uygarlıklar var soyları insan ırkından gelen. | Open Subtitles | لكن النقطة هي أنه هناك حضارات كاملة في الأعلى انحدرت من البشر الأصلين |
| Bu kıyılarda büyük uygarlıklar kuruldu veya yok oldular. | Open Subtitles | قامت حضارات عظيمة وسقطت أخرى على طول شواطئه |
| Koca medeniyetleri yok edecek kadar güçlü olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنه لديه قوة تكفي لتدمير حضارات بأكملها |
| Tamamen çözemediğimiz bir düşman. Bütün medeniyetleri yok edebilecek kadar güçlü olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | عدو لسنا نفهمه كلياً حتى الآن، نعلم إنّه قوي بما يكفي لتدمير حضارات بأسرها. |
| Daniel, UAV büyük bir uygarlık belirtisi göstermedi - insan, Goa'uld ya da başka birşey. | Open Subtitles | دانيال , جهاز الرؤية السمعى و البصرى لم يبين وجود حضارات كبرى سواء كانت للجواؤلد أو الأنسان أو أى أحد هنا .. |
| Toprak Krallığı sınırları içinde, pek çok kayıp uygarlık buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت حضارات ضائعة في جميع أنحاء مملكة الأرض |
| Ama bunu değişik kültürleri tanımak için bir fırsat olarak düşünebiliriz. | Open Subtitles | 40,800 لكن يمكننا ، ان نأخذ هذه الفرصه للتعرف على حضارات مختلفة سوف يكون ممتعا . |
| Aslında, Samanyolu ve Pegasus galaksilerinde bulunan birçok gelişmiş medeniyet son derece güçlü teknolojileri gizleyen ilkel taş yapılarda yaşamışlar. | Open Subtitles | فى الواقع العديد من حضارات الفضائين وجدت فى درب التبانة ومجرة بيغاسوس عاشوا فى بدائية من العمران بالحجارة |
| uygarlıkların kurulduğunu ve çöktüğünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت حضارات تنهض وأخرى تسقط |
| Galaksinin bütün geri kalanı ve yeni uygarlıklarla tanışmak... | Open Subtitles | مجرة أخرى بالكامل ...ومقابلة حضارات جديدة |
| Kırk iki radyo teleskobundan oluşan bu yığın dünya dışı medeniyetlerden sinyal saptamak için iyileştirildi. | Open Subtitles | مجموعةُ ال 42 تيليسكوب راديوي هذه حُسِّنَت لرصد إشارات من حضارات فضائية |
| Avrasya medeniyetlerinin birçoğu kıtayı kaplayan dağ zincirlerinin gölgesi altında doğmuştur. | Open Subtitles | العديد من حضارات (يوريجا) نشأت في ظلال سلسلة جبلية تلف القارة |
| Bazıları genç uygarlıkları karşılamak için, diğerleri de yer tespit etmek, tehdit oluşturmadan yok etmek için tasarlanmıştır. | TED | بعضها مصمّم لتعظيم حضارات صغيرة، وبعضها لتحديد مواقعهم وتدميرهم قبل أن يصبحوا مصدر تهديد. |
| Galaksideki medeniyetlerle ilişki kurmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | نسعى لإقامة علاقات مع حضارات في كل أنحاء المجرّة |