| Artı, Charles ve Gina'nın ebeveyn düğününde garip romantik bir an yaşadık. | Open Subtitles | وايضا حضينا بلحظة برومانسية غريبة في زواج اب تشارلز من والدة جينا |
| Ben burada saymanım. Dün gece büyük bir toplantı yaptık. | Open Subtitles | حينا انا صاحبه الكنز هنا حضينا باجتماع كبير الليله الماضيه |
| Daha önce bir fırsat aldığımızdan haberim yoktu. | Open Subtitles | فرصة أخرى؟ لكنني لم أعرف أننا قد حضينا بفرصة |
| Hutchinson Taco Büfesi ile saat 7:30'da maçımız vardı. | Open Subtitles | في السابعه والنصف حضينا بمبارة ضد هاينسون تاكو هت |
| Uzun sürmüş bir evliliğimiz oldu. Üç tane harika çocuğumuz var. | Open Subtitles | نحن قد حضينا بزواج طويل, بكل المقاييس وقد أنجبنا ثلاثة أبناء رائعين |
| Güzel bir gece geçirdik. Gerçekten şahaneydi. | Open Subtitles | لقد حضينا بليلة طيّبة، لقد كانت رائعةً بالفعل، |
| Geçen sefer, Indianapolis Akvaryumu'nda kişisel bir tur yaptık ve kokteyllerimizi yudumladık. | Open Subtitles | في المرة السابقة حضينا بجولة خاصة وشربنا الكوكتيل في حوض "إنديانابوليس" البحري |
| Geceleyin bir lokantada çikolata soslu krep yedik. | Open Subtitles | لقد حضينا بـ الفطائر، ومشروب الشوكولاته على طاولة العشاء، في الليل |
| Mutluyduk beraber. Beraber iyi bir hayatımız vardı. | Open Subtitles | لقد كنا سعيدان معاً، لقد حضينا بحياة جيدة معاً |
| Beraber iyi bir hayatımız vardı. Mutluyduk beraber. | Open Subtitles | لقد حضينا بحياة جيدة معاً، لقد كنا سعيدين |
| 15 yıldır ilk kez böyle muhalif bir program olduğunu söylemeye ne dersiniz? | Open Subtitles | و ماذا لو ذكرنا انها مرت 15 عام منذ منذ ان حضينا ببرنامج على التلفاز هل هذه موافقة؟ |
| Neyse, asıl önemli olan iyi bir gün geçirmemizdi. | Open Subtitles | حسناً , الأمر المهم هو أنا حضينا بيوم جيد |
| Evet buldum, küçük bir sohbet de ettik. | Open Subtitles | نعم، وجدته وقد حضينا بدردشة صَغيرة لطيفة،أيضاً |
| O kadar çok sevişiyoruz ki, motorumuz soğusun diye bir oda daha lazım. | Open Subtitles | حضينا بالكثير من العلاقات الجنسية ونحتاج لغرفة تهدئة |
| Eğer elimizde şok tabancası gibi karşılaştırabilecek bir şey olsaydı... | Open Subtitles | لو حضينا بشيء لنقارنها به فقط مثل الصاعق |
| Daha önce bir sürü aile kavgamız olmuştu ve birbirimizi öldürmeyi bile düşündük ama öldürmedik. | Open Subtitles | لكن حضينا بالعديد من المشاكل العائلية من قبل حتى وإن أردنا قتل بعضنا لم نفعلها ابدا |
| Coca-Cola'dan araştırmayı-başlatan, sınırsız bir finansman aldık. | Open Subtitles | فلقد حضينا على تمويل غير محدود من قبل كواكولا |
| Eve gitme şansın vardı Nate, hepimizin vardı. | Open Subtitles | حضينا جميعاً بفرصتنا للذهاب إلى المنزل يا نايت, كلنا |
| Yaptığımızı biliyorum. Elbette yaptık. Bu sadece... | Open Subtitles | اعلم باننا حضينا به , بالطبع لقد حضينا به ولكنه فقط .. |