| Kaskta likit sıvı var. Calvin soğutucu aygıtımı kırdı galiba. | Open Subtitles | يوجد سائل في خوذتي، لا بد أنه حطم شبكة التبريد |
| Ertesi gün bir satıcının çenesini kırdı. | Open Subtitles | اليوم الذي قبل الأمس, حينما حطم فك أحد الباعه |
| Randy, şu herifin kemiklerini kır ve kapının önüne koy. | Open Subtitles | راندي، حطم أي شيئين يعجبانك على هذا الرجل وأرمه خارجاً |
| Ama kalbimi kıran şey beş milyonu alıp kaçman oldu. | Open Subtitles | لكن ما حطم قلبي أنك سرقت مني خمسة مليون دولار |
| Bu yüzden beynini patlatmadan önce bir çekiç ile ellerini parçalamış! | Open Subtitles | قبل أن ينفجر دماغه من التفكير أخذ مطرقة و حطم يديه |
| Orada oturarak efendisini özlemle beklemesi aç kalması ve kendi bokunda yüzeceği düşüncesi beni mahvetti. | Open Subtitles | فكر جالسة هناك عويل لسيدها المفقود تجويع وغطت في بلدها القرف الخاصة حطم قلبي. |
| Hung, yeni adıyla Jimmy'nin Tommy ve küçük oğlumuz Alan gibi benimle Vietnam dilinde konuşmayı reddetmesi yüreğimi parçaladı. | Open Subtitles | هونج الأن جيمي حطم قلبي عندما رفض تحدث الفيتنامية معي كمافعلتومي,وابنناالجديدألن |
| Daha önce bir şeyler kırdı. | Open Subtitles | لقد حطم بعض الأشياء بالأعلى فى بداية الليلة |
| -Çalışanların dikkatine! Randall Boggs biraz önce tüm zamanların korkutma rekorunu kırdı! | Open Subtitles | انتبهوا، راندل حطم الرقم القياسي للإخافة |
| Sizleri buraya topladım çünkü içinizden biri minyatür gemimi kırdı. | Open Subtitles | لقد جمعتكم في صالة الإتهام لأن أحدكم قد حطم السفينة الصغيرة |
| Oğlun tek sezonluk gol rekorumu kırdı. | Open Subtitles | نعم، حسناً، حطم الفتى رقمي القياسي لناحية الأهداف في موسم واحد |
| Yer döşemesi gece lambamı kırdı. | Open Subtitles | لوح الأرضية حطم منضدتي الصغيرة المجاورة للفراش |
| Kişisel gelişim kitaplarında yayınlarsın. Hicks başka bir tane daha kırdı. Bu üç oldu. | Open Subtitles | انشر كتاب لمساعدة نفسك حطم هيكس واحدا آخر هذا الثالث |
| Önyargılarını kır, elindekiyle çalış. | Open Subtitles | حطم التصورات السابقة .. وإعمل مع ما لديك |
| Şu benim camı kıran ve polisle uğraşan çocuk. | Open Subtitles | الصبي الذي حطم نافذتي ليذهب و يلعب على الشرطي |
| Helikopteri bir güzel parçalamış. | Open Subtitles | لقد حطم بعض من اجزاء المروحية الى حد ما جيدة |
| Kız kardeşim 12 yaşında öldü. Annemin hayatını mahvetti. | Open Subtitles | اختي توفيت عندما كانت في الثانية عشرة حطم ذلك حياة والدتي |
| Tamam, evet, arabayı parçaladı, ama o çevredostu bir arabaydı. | Open Subtitles | حسناً ، أجل لقد حطم سيارة لكنها كانت سيارة صديقة للبيئة |
| Böylece Dalekler, Küre ile birlikte bu duvarları yıktı. Dalekler mi? | Open Subtitles | ثم حطم الداليك الجدران بالكرة - الداليك ؟ |
| Carmen kasırgası dün buradan geçti ve yolundaki neredeyse her şeyi yok etti. | Open Subtitles | لقد مر الأعصار كارمن من هنا أمس حطم كل شيء فى طريقه تقريباً |
| Oğlumuz ikinci sınıfta iken gol atma rekorunu kırmıştı. | Open Subtitles | ابننا حطم الرقم القياسي لأكبر عدد تسديدات على المرمى في سنته الثانية. |
| Gino, buralarda roI kesiyordu. Dükkanı dağıttı. | Open Subtitles | جينو أتى الى هنا و لعب دور الشرطي و حطم المكان |
| Hogan's Heroes (TV-dizisi)'dan sonra, Bob Crane'in kafatası, sex yaparken vidyoteyplediği ...arkadaşı tarafından kırıldı. | Open Subtitles | بعد ابطال هوقان بوب كران حطم جمجمته بواسطه زميل له التقط له صورا في وضع مشين |
| Sözlere inanma. Gerekiyorsa eski kuralları yık. | Open Subtitles | لا تعطى وعودا , حطم القوانين القديمة إذا اضطررت |
| Fakat bir büyük patlama, şu ana kadar kaydedilmiş bütün patlamaları ezdi geçti. | Open Subtitles | لكن حطم وهجٌ ضخمٌ كافة المقاييس |
| Lanet kıçını parçala! | Open Subtitles | حطم عنقه Fire مــجــموعة أحدث الأفلام دائماً Fire مــجــموعة أحدث الأفلام دائماً |
| Kalplerini kırmış olabilir ama satış rekoru kırdığı da kesin. | Open Subtitles | ربما حطم بعض القلوب لكنه بالتأكيد حطم الرقم القياسي للمبيعات |