| Sonra İngiliz ayağa kalkmış ve "Tanrı KRALİÇEYİ korusun!" demiş ve atlamış. | Open Subtitles | ثمّ وقف رجل انكليزي وقال حفظ الله الملكة وقفز |
| Tanrı eyaletimizi ve yüce mahkememizi korusun! | Open Subtitles | المفتوحة والقابلة للتأجيل حفظ الله الولاية وهذه المحكمة الشريفة |
| Yerel çevreciler Lantau yakınında özel bir koruma alanı oluşturmuş. | Open Subtitles | حفظ الطبيعة المحلية الآن انشاء منطقة محميه بالقرب من الجزيرة |
| Siyasilerin kendilerini korumak dışında başka bir şeye cesaretleri yoktur. | Open Subtitles | ليس لدى السياسيين آي طاقة لآي شيء سوى حفظ الذات |
| Uygunsuz durumlarda görünüşü kurtarmak Savannah adetidir. | Open Subtitles | حفظ ماء الوجة مهما كانت الظروف هذة طريقتنا هنا في سافانا |
| Düzenli kayıt tutmak bilimsel bir araştırmanın en önemli parçasıdır. | Open Subtitles | حفظ السجلات المناسبة هو الجزء الأكثر أهمية في البحث العلمي. |
| Bunu kötü günler için saklamak istiyordum.Şimdi sana söylüyorum,bu kötü bir gün. | Open Subtitles | أردت حفظ هذه لليوم الأسود وهذا هو اليوم الأسود |
| Yazı körlüğü var, o yüzden her şeyi ezberlemek zorunda. | Open Subtitles | لديه صعوبة في القراءة, لذلك توجب عليه حفظ كل شي. |
| Temizle, saldır, tüm zamanlayıcıları yok et hücreleri etkisiz hâle getir, baskınları kontrol altına al, tüm dünyayı kurtar. | Open Subtitles | تنظيف القتال، واحراق كل الموقتتات الزمنية تهدئة العناصر المتعصبة حفظ توازن مواقع الإغارات ملح الإله يحفظ الأرض |
| Dünya genelinde, yangın alarmları belki de yüzbinlerce hayatı kurtardı. | TED | جرس الدخان ربما حفظ مئات الآلاف من الأرواح ، عالمياً. |
| Eğer bir papağan'a "Tanrı Kraliçeyi korusun" şarkısını öğretebiliyorsam... | Open Subtitles | لو تمكنت من تعليم الببغاء أن ينشد "حفظ الله الملكة" |
| Tanrı Kraliçe'yi korusun. Tanrı Kraliçe'yi korusun! | Open Subtitles | ــ حفظ الله الملكة ــ حفظ الله الملكة |
| Tanrı, kraliçeyi ve faşist rejimini korusun. | Open Subtitles | حفظ الله الملكة والنظام الفاشي لها |
| Senin birliklerin ve tüm barış koruma operasyonunun da çıkmasını. | Open Subtitles | بأن تنسحب جميع قواتك المسلحة كذلك, وإبطال عملية حفظ السلام |
| Ve sizlere bitkileri korumak için bir projeden bahsetmek istiyorum. | TED | وما أريد إخباركم به هو مشروع حفظ النباتات. |
| Tekrar düşünmen gerekebilir, tabii eğer değerli cadını kurtarmak istiyorsan. | Open Subtitles | قد تعيد النظر، إذا كنت آمل أن حفظ ساحرة الخاص بك الثمينة. |
| Düzenli kayıt tutmak bilimsel bir araştırmanın en önemli parçasıdır. | Open Subtitles | حفظ السجلات المناسبة هو الجزء الأكثر أهمية من البحث العلمي. |
| Şu ilerlemiş yaşımda hislerimi saklamak konusunda giderek kötüleşiyorum. | Open Subtitles | 'م الحصول على سيئة حقا في حفظ مشاعري مخبأة في شيخوختي. |
| Ben de tıpkı sizin gibi, sayısız saatimi yüzlerce yapıyı ezberlemek için harcadım. | TED | أنا، مثلكم، قضيت ساعات لا تحصى في حفظ مئات التراكيب. |
| "Cleveland'ın yeşil kalmasına yardım et." "100 yıllık meşe ağıcını kesilmekten kurtar." | Open Subtitles | "المساعدة على إبقاء كليفلاند مدينة الغابات". "حفظ شجرة البلوط تاريخية عمرها 100 عام من الدمار". |
| Atalarım Prussia'yı kurtardı, ve Londra Moda haftasında poz veriyorum. | Open Subtitles | سبقوني حفظ بروسيا، و اطرحها في أسبوع الموضة في لندن. |
| Sizi çılgınlıktan uzak tutma konusunda daha çok endişeliyim. | Open Subtitles | أنا أكثر اهتماما حفظ لكم 458 00: 26: 35،000 |
| Şimdi de kendi bildiğinizi okuyup birilerini kurtarmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | الآن تريدون حفظ ماء الوجه بفعل كل هذا بأنفسكم ؟ |
| Daha fazla açık alanı muhafaza edebilirsiniz ve yine de insanlara iş... | Open Subtitles | يمكن حفظ العديد من الأماكن المفتوحة و توفر فرص عمل للناس |
| Pete'i tünele geri götürdüğünü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | حفظ أخذ بيت الظهر داخل النفق؟ تركت مع شركة. |
| Yüzlerce alim yasaklı kitapları korumaya çalışarak cesurca direndi. | Open Subtitles | مئات من الباحثين قاوموا بشجاعة بمحاولة حفظ الكتب المحرمة |
| Konuşmayı Nick'in odasını alacak olan Neil'le görüşmemizden sonraya saklayabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنّنا حفظ هذه المحادثة حتى ننتهي من هنا نيل مقابلة نيكلأخذغرفة؟ |