| Yasaların ani etkisini ya da okul meclisinde birilerinin nefret dolu konuşmalarını gözlemleyebilirsiniz ve sonuçta ne olduğunu siz tahmin edin. | TED | يمكنك أن ترى التأثير المباشر للتشريعات أو لخطاب حقد ألقاه أحدهم على مجمع المدرسة و انظر ماذا سيحدث كنتيجة لذلك. |
| Aşkı nefrete dönüştüreceğim ve bu nefret yavaşça ve çok acı vererek seni öldürecek. | Open Subtitles | إنني سأحوّل الحب إلى حقد وهذا الحقد سيقتلك ببطيء شديد، و بألم أشد |
| Hiçbir şey seni varlık göstermekten alıkoymaz inşallah... çünkü ben bundan nefret ederim. | Open Subtitles | لا شيء الأمل المتأكد يتوقفك من يصبح كيان فعال لأن حقد عندما ذلك يحدث. |
| Tarihin ve yaşamın sadece Tanrı'ya karşı kin beslediğin için yok olup gitmesine izin verme. | Open Subtitles | لا تجعلى أحداث من التاريخ فى حياتك تجعلك لا تعتقدين فى الرب إن ما حدث لك فقط لأن عندك حقد ضد خالقك |
| Genelde sana kini olan insanlar mı gelip seni bulurlar? | Open Subtitles | هل من لديهم حقد ضدك يأتوا ليبحثوا عنكِ؟ |
| Çok eskilerden gelen bir garez, bu uygar soyların elini kana bulayan bir isyan olarak tekrar ortaya çıktı. | Open Subtitles | من حقد قديم إلى عذابات حديثة نحن دماء مدنية تجعل أيدي مدنية ملوثة |
| Kişisel olarak da bana garezi var, biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف شخصياَ بأن له ضغينة حقد ضدي |
| O masumiyetle bütün haset, kıskançlık, kin ve nefret duygularının üstesinden gelinebilir. | Open Subtitles | .. مع تلك البراءة .. يمكن لأي حسد أو غيرة حقد أو غضب أن يُهزم |
| Mekanın dile getirilmeyen kuralı şudur. nefret ve çekişme içeri girerken kapıda bırakılır. | Open Subtitles | القاعدة الضمنيّة هي أن يبقى أي حقد أو حبّ خارج المزاد. |
| Henry yüzünden bu nefret arttı, Roma tarafından da körüklendi. | Open Subtitles | حقد ملتهب من تعصب هنري وحث من قبل الممولين له في روما |
| Bu bölgede nefret suçu yaşandığını bilmeli. | Open Subtitles | عليه أن يعرف عن جريمة حقد حاصلة في مقاطعته |
| hepinizden nefret ediyorum kin, sadec kin doğurur. | Open Subtitles | أكرهكم جميعاً إنه حقد هل يمكنك أن تلدي الحقد؟ |
| Söyleme şeklinden anladım, altında nefret yatmıyordu. | Open Subtitles | انا عرفت من طريقة قولك لها لم تحملي اي حقد وراءها |
| kin'in olduğu yerde şiddetin, günahkarlığın... bir çıkış kapısı mutlaka bulunur. | Open Subtitles | حيثما كان هناك ,حقد,عنف,فساد الباب سيكون دائما موجودا |
| kin beslemedim. Şimdi o şu kahrolası ayın yarısına sahip. | Open Subtitles | ليس لدىّ أى حقد إنها تمتلك نصف ذلك القمر الملعون الآن |
| Böyle büyük bir kini etrafında taşımak yorucu olmalı. | Open Subtitles | حمل حقد بهذا الحجم يبدو مرهقاً |
| Bunun Buffy'yle ne ilgisi var? Ne kini? | Open Subtitles | ما علاقة بافي بأي شئ أي حقد ؟ |
| Anne, bu garez değil, bu-- | Open Subtitles | لأبعاد الحقد والعمل من خلاله أمي انه ليس حقد , انه... |
| Boğanın garezi ve önsezisi vardı. | Open Subtitles | ذلك الثور كان لديه حقد وتخطيط مسبق |
| Ancak son zamanlarda hiçbir öfke ya da kötü niyet içermeyen bir anlaşma söz konusudur. | Open Subtitles | مع ذلك، آلت مؤخرًا إلى تسوية لا تحتوي على غضب أو حقد من أي نوع. |
| Max son derece dürüst ve kalbinde kötülük taşımayan bir kızdır. | Open Subtitles | ماكس إمرأة من الصالحين بدون أي حقد تجاه أحد |
| Ne kindarmışsın be? | Open Subtitles | حقد كبير؟ |