| Ondan enjekte edilmiş bir kişiyi öldürmenin ne kadar zor olduğunu gördün. | Open Subtitles | أقصد أنّك قد رأيت ما تطلّبه الأمر للقضاء على رجل تمّ حقنه |
| Bu işaretleyicileri alıp tümör bölgesine enjekte edebiliriz | TED | ويمكننا أخذ ذلك السّائل ويمكننا حقنه في موقع الورم. |
| Bir patojeni alıp, modifiye edersiniz, bir hayvan veya insana enjekte eder, onlara ne olduğuna bakarsınız. | TED | تأخذ الميكروب, تقوم بتحويره, و حقنه في إنسان أو حيوان, و تتابع ما سيحدث. |
| Birkaç dakika içinde, California Eyaleti Manuel Kane'in idamını zehirli iğne ile gerçekleştirecek. | Open Subtitles | في عده لحظات ستقوم ولايه كليفورنيا بتنفيذه حكم الاعدام عن طريق حقنه سامه |
| Ona Kim'in ne istediğini seçmesini söyleyin! Gaz mı Zehirli iğne mi? ! | Open Subtitles | واسأل المحامي ان كان يفضل الغاز او حقنه قاتله |
| Ona morfin iğnesi yaptım ki böylece ben evini ararken uyuyor olacaktı. | Open Subtitles | انا اعطيتها حقنه مورفين بأنها تظل نائمه خلال بحثى فى منزلها |
| Birisi onun karışımının içine ortalamanın 20 kat üstünde doz eklemiş. | Open Subtitles | أحدهم حقنه بجرعة منشطات أقوى عشرين مرة من الجرعة العادية |
| Ardından bir Şırınga jöle boca ederiz. | Open Subtitles | ولدينا أيضا شراب الجيلو . الذي يأتي في حقنه |
| Sol kalp karıncığına bir tür sıvı enjekte edilmiş. | Open Subtitles | نوع ما من السوائل تم حقنه في البطين الأيسر |
| Bu "kütüğe" üç kez veba virüsü enjekte edildi. | Open Subtitles | هذا السجين لقد تم حقنه بالطاعون ثلاث مرات |
| Bu mikroskobik robot ya da nanobot kanserin tespitini yapıp iyileştirmek için insan vücuduna enjekte edilebilir. | Open Subtitles | هذا الروبوت الصغير يمكن حقنه في جسم الانسان ليشخص مرض السرطان |
| enjekte edildiğinde protein beyinzarına gidiyor. | Open Subtitles | وعندما يتمّ حقنه ، البروتين ينتشر في قشرة الدماغ |
| Yaklaşık üç dakika sonra serumu enjekte ettim. | Open Subtitles | اعطيت حقنه من المصل بعد ثلاث دقائق تقريباً |
| Muhtemelen zehir kalbe doğrudan enjekte edilmiş. | Open Subtitles | من الممكن أن يكون السم تم حقنه مباشرة داخل القلب مثلا من منطقة ما تحت عظمة الكتف |
| Birisi ona muhtemelen olay yerinde enjekte etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنّ أحداً ما حقنه به على الأرجح في موقع الأحداث |
| Aslında ilaçların kombinasyonu, malesef günlük iğne gerektiriyor. | Open Subtitles | إنه مزيج من العقاقير والمؤسف أنه ينبغي حقنه يوميًا |
| O zaman bir iğne yapın, ilaç, krem filan verin. | Open Subtitles | حسناً, أعطِهم حقنه أو كريم أو حبة دواء أو ما شابه |
| Bir gün kirli bir iğne ile şişlenebilirsin veya kazanmış bir piyango biletine basabilirsin. | Open Subtitles | فقد توخزك حقنه ملوثه أو قد تعثر على ورقة ياناصيب رابحه |
| Geçmişini düşünürsek, Promisin iğnesi vurunmak çok zor olmuştur. | Open Subtitles | التخلى عن حياتك السابقه لابد انه كان صعبا ان تاخد حقنه البرومايسن |
| Bir doz mu verdin? Niye koşuyor ki topa vurmadı. | Open Subtitles | لحظه , اعطيته حقنه ؟ لماذا هو يركض |
| Ucunda Şırınga olan zıpkın. | Open Subtitles | إنه ذلك الرمح الذي به حقنه عند نهايته |
| Ona serum verilirken orada olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكون هناك عندما يتم حقنه بالمصل. |
| - Şırıngada işaret arasın. | Open Subtitles | ألقي نظره عليها بحثاً عن علامة حقنه |
| Henry'nin meni sıvısıyla enjeksiyon yapacağım. | Open Subtitles | كيف؟ أود أن أستخدم حقنه في السائل المنوي لهنري |