| Sadece iki çanta taşıyabilirim ve her gün buraya uçamam. | Open Subtitles | لااستطيع ان احمل اكثر من حقيبتين ولا استطيع السفر يوميا |
| Çoğumuz, belki de hepimiz sadece birkaç adet çanta ile birlikte belki küçük bir mekanda, bir otel odasında halimizden gayet memnun birkaç gün burada olacağız. | TED | فمعظمنا، وربما جميعنا مستمتعون هنا ليومين مع حقيبتين فقط وربما في حجرة فندق مساحتها صغيرة |
| San Francisco'ya iki bavul ile gelmiştim. | Open Subtitles | عندما انتقلت الى "سان فرنسيسكو" ومعي حقيبتين. |
| Onları paket yapıp bavuluna koy ve eve getir. | Open Subtitles | إذن اجلبيهم معكِ إلى المنزل في حقيبتين معكِ |
| Hayatımı iki bavula sığdırabilmekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخور بحقيقة أنني أستطيع أن أوضب كل حياتي في حقيبتين |
| Hep biraz şekerle başlar, belki biraz da çörek bir de bakmışsın günde iki torbaya çıkmış. | Open Subtitles | بدأت في بعض الحلويات ربما بعض الكعك المجمد وقبل ان تعرف أنت على حقيبتين في اليوم. |
| Bir çuval, iki çuval. | Open Subtitles | حقيبة أو حقيبتين |
| Evet. Şöyle, birlikte iki valiz taşıyordunuz. | Open Subtitles | نعم, لقد اخذت حقيبتين معك, اليس كذلك ؟ |
| İki bavulu olan, açık renk saçlı, genç bir yabancıyı arayın. | Open Subtitles | إبحث عن أجنبي صغير شعرة فاتح و معة حقيبتين. |
| Adli tabibe göre, MaryJane ve Madison ölene kadar dövülüp boğulduktan sonra ağırlıklarla birlikte iki bavulun içerisine koyulup buraya bırakmışlar. | Open Subtitles | وفقاً للطبيب الشرعي ماري جين و ماديسون تم ضربهم وخنقهم حتى الموت و ثم وضعوا في حقيبتين |
| Para 7 santim kalınlığın altında iki çantaya koyulmuş olacak. | Open Subtitles | أحضر حقيبتين للنقود سمكهما أقل من 7 سم |
| Ancak iki koca çanta dolusu ekipman teslim aldım: Miğfer, mühimmat yeleği, kürek, uyku tulumu... Tüm teçhizat. | TED | لكنهم ملأوا حقيبتين مصنوعتين من الصوف الخشن بالمعدات: خوذة وسترة حمل الذخائر، وجاروف وحقيبة للنوم، العدة كاملة. |
| İki çanta taşıyan bir adam gölgelik alana doğru kaçıyor... hemen ardından da bir araba oradan çıkıyor. | Open Subtitles | رجل مع حقيبتين يركض بإتجاه الظل بعد ذلك هناك سيارة تغادر |
| Para iki çantanın içine yerleştirilecek çanta model numarası 260. | Open Subtitles | تضع النقود في حقيبتين سفر سامسونايت موديل رقم 260 |
| Deniz tarağı çorbası servis ederse, çift çanta getirmek zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | إن قدم حساء البطلينوس سأضطر لأخذ حقيبتين |
| 2 ya da 3 en büyük boy çanta alacak kadar geniş. | Open Subtitles | ما يكفي لوضع حقيبتين أو ثلاث من النوع الكبير |
| Araba dışarıda. Bagajda iki adet deri çanta var. | Open Subtitles | السيارة بالخارج هناك حقيبتين فى الصندوق |
| Karen Jones'un odasında iki tane bavul bulduk ve bavullardan biri de Phoenix'ten Jillian Rose diye birine ait. | Open Subtitles | وَجدتُ حقيبتين في غرفة فندقِ karen جونز، وأحدهم يَعُودُ إلى a... جيليان إرتفعتْ مِنْ العنقاءِ. |
| Gerçekten iki tane bavul mu getiriyorsun? | Open Subtitles | حقاً؟ ، أحضرت حقيبتين |
| Birkaç paket eroin. Kaliteli mal. | Open Subtitles | حقيبتين من هيروين عالي الجودة. |
| Kilisede yaşadığım 12 yıldan sonra hayatım bu iki bavula sığdı işte. | Open Subtitles | بعدَ 12 عاماً في الكنيسة، باتت حياتي عبارةً عن حقيبتين قماشيّتين. |
| Para, yani 10 milyon dolar ikiye ayrılacak, iki büyük siyah torbaya beşer milyon konacak, banka ve sigorta denetleyip, teslimat arabasına taşıtacak. | Open Subtitles | ...حسناً، النقود، 10 مليون دولار أمريكي ستقسم على حقيبتين سوداوين حجم كلٌ منهما ...15جالوناً وتحوي 5 ملايين وسيتم التحقق منها في المصرف بواسطة العميل K.R |
| İki çuval daha kaldı, Jim. | Open Subtitles | تبقى حقيبتين لنرميهم، (جيم). |
| İki ya da üç valiz. | Open Subtitles | حقيبتين أو ثلاث |
| Birkaç bavulu vardı sadece ve benden postalarına bakmamı istedi. | Open Subtitles | كان في يديها حقيبتين سفر وقد أخبرتني أن أتلقى البريد الخاص بها |
| Adli tabibe göre MaryJane ve Madison ölesiye dövülüp boğulduktan sonra ağırlıklarla birlikte iki bavulun içerisine koyulup buradan bırakılmışlar. | Open Subtitles | وفقاً للطبيب الشرعي, (ماري جين و ماديسون) تم ضربهم وخنقهم حتى الموت و ثم وضعوا في حقيبتين |
| -2 tane siyah çantaya bölünecek -Her birinde 5 milyon olacak | Open Subtitles | على حقيبتين سوداوين حجم كلٌ منهما ...15جالوناً وتحوي 5 ملايين |