"حقيقة الامر" - Translation from Arabic to Turkish

    • Aslında
        
    Aslında Bay Volare, Bay Flakfizer ile çalışmak istemiyor. Open Subtitles حقيقة الامر ان فولار العظيم لا يريد ان يعمل مع مستر فلاكفايزر
    Kayıp çocuk Aslında yakındaki bir samanlıkta saklanıyormuş. Open Subtitles وان في حقيقة الامر كان الطفل مختقى في مكان قريب من الحظيرة
    Kayıp çocuk Aslında yakındaki bir samanlıkta saklanıyormuş. Open Subtitles وان في حقيقة الامر كان الطفل مختقى في مكان قريب من الحظيرة
    Aslında hiçbir şey bilmediğin halde, her şeyi bilmek gibi. Open Subtitles معرفة كل شيء بينما في حقيقة الامر انت لا تعرف شيء
    Kaos Teorisi doğru, ancak kaos Aslında o kadar da karmaşık değil ama kontrol edilebilir. Open Subtitles نظرية التشوش صحيحة ماعدا ان التشوش في حقيقة الامر ليس مشوش على الاطلاق لكن متحكم به بالكامل
    Aslında annenle benim, burayı satmamıza şu kadar kalmıştı. Ne? Open Subtitles في حقيقة الامر امك وانا وصلت الى هذه الدرجة من البيع العام الماضي
    Aslında, içeri mutfaktan girip çıkarlardı. Open Subtitles فى حقيقة الامر, انهم اخذوا فلا الخروج والخول على المطبخ
    Bir çift randevudan sonra... ..garip kişiliğinden Aslında etkilenmeye başlamıştım. Open Subtitles بعد بضعة مواعيد في حقيقة الامر بدأت استمتع بشخصيته الغريبة الاطوار
    Açık konuşmam gerekirse, Aslında bir seks-savar buldum. Open Subtitles في حقيقة الامر لقد وجدت طارد للعلاقات الحميمة
    Kadını iyice yoğurup hazırladıktan sonra ambulans aramak için telefonu çıkaracaksın ama Aslında beni arayacaksın. Open Subtitles حالما تتمكن منها وتجعلها مهزوزة عندها اتصل بالأسعاف ولكن في حقيقة الامر ستتصل بي لقد سجلت هاتفي بالاتصال السريع
    Aslında, işin doğrusu muhtemelen ben de senin gibi zaman kazandım. Open Subtitles ،هل تعرف، في حقيقة الامر من المحتمل أني أعيش أخر ساعاتي مثلكَ تماماً
    Aslında, onun senden ayrılmasını sağla. Open Subtitles في حقيقة الامر ، أجعلها تنفصل عنك
    Aslında, bana kızgın değildin. Open Subtitles انت في حقيقة الامر لست غاضبة مني
    Ayrıca Darth Vader da Aslında iyileri dövüyor. Open Subtitles نعم، و"دارث فيدر" في حقيقة الامر يضرب الاخيار
    sadece gelişmekte olan ülkelerde değil kuvvetli olarak eğitim pazarına da odaklanmış olan bir ürün amaçladık fakat Aslında gelişmis bölgelerde de Çünkü ABD de bazı yerlerde çok etkili ve eğlenceli eğitim gerçekleştirebilmek için çok büyük etki yaratacak. TED انه منتج مركز على سوق التعليم. ليس فقط في الدول النامية, ولكن في حقيقة الامر ايضا في المناطق المتقدمة، لأن هنالك مناطق في الولايات المتحدة حيث يمكن لهذا ان يكون له أثر كبير في القدرة على جعل التعليم اكثر متعه وذو فاعليه اكثر.
    Aslında... Hiçbir şey yapmıyorum. Open Subtitles في حقيقة الامر لا اعمل شيئا
    Aslında ben Noel Baba değilim. Open Subtitles حقيقة الامر اننى ليس سانتا
    Hayır. Aslında daha yeni başladığım bir hobi. Open Subtitles في حقيقة الامر بدأت كهواية
    Aslında bir planım var. Open Subtitles فى حقيقة الامر, فعلت
    Biliyorum Aslında. Telefon numaramı değiştirdim. Open Subtitles فى حقيقة الامر انا غيرت رقمى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more