| Zihin güçlü bir müttefik olabileceği gibi en büyük düşmanın da olabilir. | Open Subtitles | العقل يمكن أن يكون حليفا قويا أو ألد أعدائك |
| Onu kendi tarafımıza çekebilirsek... ..çok güçlü bir müttefik olur. | Open Subtitles | إذا أمكن تحويله فسيكون حليفا قويا |
| Ama aynı zamanda çok güçlü bir müttefik olabilirler. | Open Subtitles | لكن بإمكانهم أيضا أن يكونوا حليفا قويا |
| 4 milyar yılı aşkın bir süredir Güneş, gezegenimizi ısıtan ve besleyen bir dost oldu. | Open Subtitles | لأكثر من 4 مليار سنة كانت الشمس حليفا تدفئ وتغذي كوكبنا |
| Tıpkı yüzyıllar önceki diktatörlerin askerleri gibi. Ama hükümet lideri ve Amerika 'nın müttefiki Ngo Dinh Diem Fransızlar gibi Katolik'ti. | Open Subtitles | لكن زعيم الحكومة اسمه نغو دين ديم ، كان حليفا لامريكا |
| Zamanı bize müttefik etmeyi umut ediyoruz. | Open Subtitles | نأمل ان نجعل من الوقت حليفا لنا |
| Bu da Amerika'yı harika bir müttefik yapar çünkü barbeküde çok iyiyiz. | Open Subtitles | ذلك صحيح أمريكا) يمكن أن تكون حليفا) عظيما لأننا ماهرون في الشواء |
| Eski bir müttefik olduğundan korkuyorsun. | Open Subtitles | كنت تخشى أنه كان حليفا القديم. |
| Bu gizli savaşta hükümet, kendine sağlam bir müttefik buldu. Inkatha Hareketi ve binlerce Zulu savaşçısı. | Open Subtitles | في هذه الحرب الخفية وجدت الحكومة حليفا قويا هي حركة الـ (إنكاثا) و الألاف من محاربيها من قبائل الـ (زولو) |
| Russell onun davası için güçlü bir müttefik olabilir. | Open Subtitles | يمكن لـ(راسل) أن يكون حليفا قويا لها في قضيتها. |
| Sen gerçekten çok yararlı bir müttefik oldun. | Open Subtitles | لقد كنت حقا حليفا مفيدا |
| Kaderin cilvesi olsa gerek, son bir dost bulabildim. | Open Subtitles | بإيماني بالحصول عليها يبدو أنس وجدت حليفا اخر |
| Ama Başkan Eunetta'yı bir dost olarak görüyor. | Open Subtitles | لكن المحافظ يعتبر (يونيثا) حليفا له |
| Belki de bir kez daha Kjartan'ın müttefiki olmalıyım. | Open Subtitles | ربما كان ينبغي أن أكون حليفا ل(كجارتان) مرة أخرى |