"حلًّا" - Translation from Arabic to Turkish

• yolunu
• çözüm
• çözeceğiz
• çaresini

Başka bir şey bulabiliriz. Bak, buradan çıkmanın başka bir yolunu bulabiliriz.
سنجد حلًّا آخر، لا بد من وجود مخرج آخر من هذا المكان.

Bu bir veda değil. Bu sadece... Biz bir yolunu bulana kadar.
هذا ليس وداعًا أبديًّا بل ريثما نجد حلًّا

Dinle, bunun bir yolunu bulacağız her zaman yaptığımız gibi.
أنصت لي، سنجد حلًّا لهذا، حسنًا؟ كما نفعل دومًا

Ben bir biyoloğum, bu yüzden de iklim değişikliğine öyle bir çözüm sunuyorum ki dümyada bunu yapabilmek üzere evrilmiş en iyi organizmayı seçiyorum -- bitkileri.
أنا عالمة أحياء، ولهذا أنا أقترح حلًّا لمشكلة التغير المناخي التي تشمل أفضل كائن حي على سطح الأرض، النباتات.

Her sorunun bir çözümü vardır, cüsseli arkadaşım. Ve sanırım bu eğlenceli bir çözüm olacak.
لكلّ مشكلة حل يا صديقي الضخم، وأظن أن هذا قد يكون حلًّا ممتعًا.

Çok umutsuz geldiğinin farkındayım ama söz veriyorum bunu çözeceğiz tatlım.
أعلم أنّ المأزق يبدو عويصًا، لكنّننا سنجد حلًّا يا عزيزي، أعدك.

Her şey yoluna girecek ahbap. Onlar gelir bir yolunu buluruz.
سيكون الأمر بخير يا صاح، سيأتيا وسنجد حلًّا.

Ve o kişi o kişi pes etmez. O kişi daima bir yolunu bulur.
وذلك الشخص لا يستسلم، بل إنّه دومًا يجد حلًّا.

Her şeyi bitirmenin yolunu bulduğunu sanıyorsun bunu biliyorum ama lütfen beni dinle.
أعلم أنّك تتوهمين كونك وجدت حلًّا لكل شيء، لكن أنصتي إليّ رجاءً.

Bu yüzden, bir dahaki sefere kazanacak. Çünkü bir yolunu bulacak.
لذلك سيفوز في المرة القادمة لأنه سيجد حلًّا.

Sana birçok sebepten dolayı aşık oldum ve o sebeplerden biri de her şeyin her zaman bir yolunu bulman.
أغرمت بك لعدة أسباب، وأحدها هي أنّك تجد حلًّا دومًا

Ama bu kalıcı bir çözüm değil. Bir yolunu bulacaksın. Bulacağını biliyorum.
هذا ليس حلًّا دائمًا، ستجدين واحدًا، أوقن بذلك.

Umarım beraber çalışmanın bir yolunu bulabiliriz.
أتمنّى أنّ نجد حلًّا كي نعمل معًا.

Bilmiyorum. Bir yolunu bulacağız.
لا أدري، سنجد حلًّا

Bir yolunu bulana kadar.
إلى أن نجد حلًّا

Hadi millet, kafa kafaya verip bir çözüm üretmemiz gerekiyor.
حسنًا، هيّا جميعكم، علينا أن نفكر معًا لنجد حلًّا.

Fakat bu kahramanca çabalar anca kısmi bir çözüm olabilir.
لكنّ هذه المجهودات العظيمة فقط ستكون حلًّا جزئيًّا.

Eminim kafa kafaya verirsek bir çözüm bulabiliriz.
أوقن أنّنا سنتبيّن حلًّا إن فكّرنا سويًّا.

Neler oluyorsa birlikte çözeceğiz.
أيًّا يكُن ما يجري، سنجد له حلًّا.

Ben bir çaresini bulurum.
سوف أجِد حلًّا.