| Bu proje benim işimi daha ilgi çekici ve heyecanlı hâle getirdi. | TED | المشروع جعل عملي أكثر متعة وأكثر حماسًا |
| Bu kadar zahmetin ardından daha heyecanlı olursun sanmıştım. | Open Subtitles | تعرف شيئًا، بعد كل تلك المشاحنة، خلتك ستكون أكثر حماسًا. |
| Şunu bir takabilsem, bende daha heyecanlı olacağım. | Open Subtitles | حسنا، سأصبح أكثر حماسًا لو تمكنت من جعل هذا الشيء اللعين يعمل. |
| Daha hevesli olacağını düşünüyordum. heyecanlı. | Open Subtitles | أنا لقد أعتقدتك ستكون أكثر حماسًا |
| Hiç bu kadar heyecanlı ve ciddi olmamıştım. | Open Subtitles | .إنيّ لم أكن أشدّ حماسًا وجديّة |
| Cam, bazen biraz aşırı heyecanlı olabiliyorsun. | Open Subtitles | ... "حسنًا ، في الحقيقة "كام أنتَ في بعض الأحيان تكون أكثر حماسًا |
| Daha heyecanlı olursun sanıyordum. | Open Subtitles | خلتك ستكون أكثر حماسًا بقليل. |