| Sizi; geçmişimizi ve bu noktaya nasıl geldiğimizi ve belki geleceğimizin ne barındırdığını keşfetmek için DNA'mda, genlerimde gezdirmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تسافر عبر حمضي النووي عبر جيناتي لنكتشف ماضينا لنكتشف كيف أصبحنا هكذا و ربما ما يحمله المستقبل لنا |
| Bu böcek nasıl olur da benim DNA'mı taşır? | Open Subtitles | كيف يمكن لهذه الحشرة أن تحمل حمضي النووي ؟ |
| DNA'mın o şeylerden birinde olmasının imkanı yok. | Open Subtitles | إستحالة أن يكون حمضي النووي في هذه الأشياء |
| Yanlış anlamanı istemiyorum ama, köpeklerle bir sorunum var. Kedi DNA'sı. | Open Subtitles | لا أريد أن تأخذ هذا الطريق الخاطيء، ولكن أعتقد أنّني أثرت هذه الكلاب بسبب حمضي النووي |
| Şu âna kadar geçerli bir sebebim yoktu ama o kimliği belirsiz DNA'yı kendiminkiyle karşılaştırdım. | Open Subtitles | لم أجد سبباً كافياً حتى الآن ولكن لقد فحصت حمضي النووي إزاء العينة المجهولة |
| Ardından DNA örneği verdim. Gerekiyorsa Tekrar veririm. | Open Subtitles | لقد اعطيتكم حمضي النووي حالاً وسأعطيكم الآن لو أردتم |
| Çaresiz dedektiflerin Gail'in çarşafında benim DNA'mla eşleşen sperm bulmalarının büyük bir buluşmuş gibi davranmalarını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد محققين بائسين ليمثلوا أنهم أكتشفوا شيئاً إذا تطابق حمضي النووي من السائل المنوي على شرشف غايل |
| Sonradan koydukları başka bir şeyde de benim DNA'm olmadığını nereden bileceğim? | Open Subtitles | كيف لي أن أعلم انك لا تمتلك حمضي النووي على شيء أخر قاموا بدسه أيضا؟ |
| DNA gerekiyorsa, avukatımla konuşun. | Open Subtitles | إن كنت تريد حمضي النووي فعليك التكلم مع محامي. |
| Aslında Barsinister beni istemiyordu. DNA'mı istiyordu. | Open Subtitles | الدكتور بارسينتور لم يكن يريدني بل كان يريد حمضي النووي |
| DNA'm, her bir insan vücuduna verilmek için değiştirildi. | Open Subtitles | حمضي النووي المُتعير كان سيتم وضعه في كل جسد بشري |
| Wraith DNA'm beni tek olası aday yapıyor. | Open Subtitles | حمضي النووي الرايثي يجعلني المرشحة الوحيدة. |
| Ansızın olay yerinde DNA'm bulunacak. | Open Subtitles | بعضاً من آثار حمضي النووي سيتم إكتشافه فجأة |
| Eğer bebek yapmak istemiyorsan ya da benim ve kötü DNA'larımın bebeklerinde olmasını istemiyorsan, söyle yeter. | Open Subtitles | وأنا سعيدةٌ أن ذكرته، لأنّكِ إن لم تكن تريدُ أطفالاً أو لم تكن تريدُ أطفالاً منّي ومن حمضي النووي الفاسد فقل ذلك |
| DNA'mı almak istiyorsanız, izin alın. | Open Subtitles | تُريدون الحصول على حمضي النووي أحصله على مُذكرة تقضي بذلك |
| Bunu kanıtlamak için memnuniyetle DNA örneği vereceğim. | Open Subtitles | وأنا سأعطي بسرور عينة حمضي النووي لإثبات ذلك. ذلك الطفل ليس لي. |
| DNA'dan bir örneği şırıngayla ona merdivende, kanepede ve balkonda enjekte ettim. | Open Subtitles | وضعت عينة من حمضي النووي في حقنة وحقنتها على الدرج وعلى الأريكة والشرفة |
| En temel sorulardan birine cevabı, DNA'm barındırıyor. | Open Subtitles | حمضي النووي يحوي الإجابة على واحد من أكثر الأسئلة بديهية |
| DNA'mın, kendi mirasım hakkında ortaya çıkarabileceği şeyleri bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أعرف ما الذي يكشفه حمضي النووي بخصوص أصولي الشخصية |
| DNA sonuçlarının gelmesi bir kaç günümü alacak. | Open Subtitles | سوف يستغرق ظهور نتائج حمضي النووي عدة أيام |