| Yaralıları dışarı taşıdım. | Open Subtitles | لأنّي كنتُ داخل المبنى. لقد حملتُ المصابين. |
| Bir gün 15 kilo odunu 8 kilometre taşıdım. | Open Subtitles | "ذات يوم حملتُ 18 كلغماً من الخشب على مسافة 8 كيلو متر" |
| Çıkıp gittim ve beş yıl boyunca bu suçluluğu taşıdım. | Open Subtitles | تركتُها، و لخمس سنوات حملتُ ذنبَ ذلك |
| Benim ve onun bütün telefon kayıtlarını polis dosyalarından indirdim. | Open Subtitles | لقد حملتُ جميع بيانات هاتفها من ملفات الشرطة، وكذلك هاتفي. |
| En son geziden kalma kamera görüntülerini indirdim. | Open Subtitles | حملتُ لقطات المراقبة الداخلية من الجولة البحرية الأخيرة |
| O kadar seviyordum ki, işlediğin cinayetin suçunu yüklendim. | Open Subtitles | كثيراً جداً لدرجة إني حملتُ عنكِ الجريمه التي إرتكبتيها |
| Gitarlarını hayranıymışçasına taşıdım. | Open Subtitles | حملتُ إحدى جيتاراته كأنّي في حفلة |
| O kutuyu okyanusun ve zamanın bir ucundan buraya taşıdım. | Open Subtitles | حملتُ تلك الحقيبة عبر المحيط وعبر الزمن |
| O kutuyu okyanusun ve zamanın bir ucundan buraya taşıdım. | Open Subtitles | حملتُ تلك الحقيبة عبر المحيط و... عابراً الزمن |
| Sonra tavşanı girişe taşıdım ve ellerimden zıplayıp kapıdan çıktı. | Open Subtitles | بمُواصلة الأحداث، حملتُ الأرنب للردهة... وقفز من يدي وخرج من الباب. |
| Biraz yoruldum da, çünkü demin sırtımda bir uçak taşıdım da. | Open Subtitles | أنا نوعاً ما متعبة أنا فقط... حملتُ طائرة على ظهري , أنا ذاهبة لسريري. |
| (Gülüşmeler) Tabutu taşıdım, öptüm, üzerine yazı yazdım ve ouzo'mu tabutla tokuşturdum. | TED | (ضحك) قد حملتُ وقبّلتُ وكتبتُ وقلتُ نخبًا على التابوت مع جرعة العرَق الكحولي. |
| Uçağa kendim bindim o bavulu kendim taşıdım. | Open Subtitles | ،أناالتيصعدتُالطـائرة... وأنا التي حملتُ الحـقيبة ... . |
| - Ben elbise çantasını taşıdım. | Open Subtitles | حملتُ كيس الثوب |
| Hiç bana bakma. Bavulunu taşıdım o kadar. | Open Subtitles | -لا تنظر إليّ، حملتُ أمتعته ليس إلاّ |
| Karnımda taşıdım, doğurdum, ona baktım. | Open Subtitles | لقد حملتُ به... و ولدته و إعتنيتُ به |
| Caroline, o yarayı tam 3 yıl taşıdım ben. | Open Subtitles | -كارولين)، حملتُ تلك الندبة معي 3 سنين) . |
| Kendi sistemini kilitleyip içindeki bütün verileri indirdim ve sildim sonra da Piron teçhizatına ait kontrol yazılımını sildim. | Open Subtitles | لقد أوقفتُ نظامهُ الخاص بعدها حملتُ و قمتُ بمحو جميع البيانات و تحكُّم بـبرنامج لـتجهيزات بيرون |
| Evet, saat için uygulamayı indirdim. | Open Subtitles | نعم, لقد حملتُ التطبيقَ المخصص للساعة |
| Tabi, senin için. Şarkıyı ben yüklendim. | Open Subtitles | أجل لكِ أنتِ، لقد حملتُ مأخرتكِ. |