| Yüzeyin kayayı eritebilecek kadar sıcak ve sıvı lav gölleri olduğunu düşünüyoruz. | TED | نعتقد أن سطحه حارّ بشكل كافٍ لذوبان الصخور وفيه بحيرات حمم سائلة |
| Tek yaptığım onu gerçek lav kullanmaması için ikna etmekti. | Open Subtitles | كفاكِ، جلّ ما فعلته كان إقناعه بعدم استخدام حمم حقيقيّة |
| Dünyanın bana teslim olması için bir lav makinesi ürettim. | Open Subtitles | لقد صنعت ألة حمم بركانية ستجبر العالم أن يستسلم إلى |
| Ve sandalyelerin üstünden gidiyoruz. Ama yer lava. | Open Subtitles | و هناك مسار من الكراسي و لكن الأرضية تعتبر حمم بركانية |
| Kızgın lavlar üstünde sallanan bir köprüde kendimi pek rahat hissetmem! | Open Subtitles | أبداً، وإنما لا أرتاح لكوني على جسر مهترئ فوق بحيرة حمم |
| Umarım çikolata volkanı için yerin kalmıştır. | Open Subtitles | حسناً، آمل أن تكوني وفرتِ مكاناً لكعكة حمم الشيكولاته |
| Bunun çılgınca geldiğini biliyorum, ama volkanik lav sokağa akıyor. | Open Subtitles | يبدو ذلك جنوناً، ولكن يبدو أن حمم البركان تنتشر فى الشوارع |
| Hey, duştan lav suları akıyor. | Open Subtitles | هناك حمم من المياه الساخنة تخرج بغزارة من دُش الإستحمام |
| Dikkatli ol, Anne! Yerin altında sıcak lav var! | Open Subtitles | احترسي يا أمي، هناك حمم بركانية ساخنة تحت الأرض |
| Fernandina, tüm Galapagos adaları içinde en şiddetli volkanik aktivitesi olanıdır... lav püsküren bir dev. | Open Subtitles | فرناندينا الأقسى، والأكثر نشاط بركاني لكلّ جزر غالاباغوس , حمم الندبة العملاقة |
| Birçok çocuk erimiş lav yüzünden yanarak can veriyor. | Open Subtitles | العديد من الأطفال حرقوا حتى الموت من حمم أفران المسبوكات |
| Ama bütün lav akıntılarının, meteor çarpmaları sonucu çoktan ölmüş, yok olmuş olması gerekiyordu. | Open Subtitles | لكن يجب أن تكون آثار أي حمم بركانية قد طُُمست منذ وقت طويل جراء إرتطامات النيازك |
| Hatta 30 metreden daha kalın olan bazaltik lav akışının temelinde bulunuyoruz şu an. | Open Subtitles | في الواقع، نحن نقف هنا فوق قاعدة تدفق حمم بازلتيّة، سمكها أكثر من 100 قدم |
| Bu bölgedeki çoğu lav akışından sadece biri bile bir buçuk metreden daha kalın nice lav akışlarına dönüşebilir. | Open Subtitles | تدفق واحد من الحمم البركانيّة في هذه المنطقة يُشكّل تجمع حمم سمكه أكثر من ميل. |
| Şelalelerdeki kademelere de dikkat ederseniz her bir lav akıntısının, katmanlarda kendini belli ettiğini görebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يرى حواف الشلالات التي تُظهر أثر تجمع حمم بركانيّ واحد. |
| lav akıntıları oluşturabilecek muazzam volkanik patlamalar düşünün. | Open Subtitles | تخيل ضخامة الثورانات البركانيّة لدرجة قدرتها على إنتاج حمم متدفقة |
| Derinlerde, kayalar o kadar sıcak ve öyle basınç altındadırlar ki bunlar şiddetle dışarıya lav olarak püskürürler. | Open Subtitles | لكن في الأعماق، الصخور ساخنة ومنضغطة للغاية بحيث تتفجّر للخارج بعنف على هيئة حمم |
| Sorunlu kanına temas ettiğimde damarlarımda lav akıyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | . عندما لامستني تلك الدماء المُضطربة . شعرت وكأن حمم بركانية تتغلغل بـ ـعروقي |
| Üzerinde durduğunuz zemin erimiş lava dönüşecek. | Open Subtitles | الأرض التي تقفون عليها سوف تتحول إلى حمم منصهرة |
| Okyanusun tabanının biçimlenmesiyle oluşmuş anakara üzerindeki yırtıklardan hiç durmaksızın lavlar yüzeye çıkar ve yeni volkanlar oluşur. | Open Subtitles | حمم مستجدة تطفو باستمرار. وبراكين حديثة العهد تثور. |
| Ya en başta çikolatalı sufle diye başlıyorsun ama sonra düşünce panik oluyor ve adını çikolata volkanı diye değiştiriyorsun. | Open Subtitles | حسناً، إنه يبدء بمحاولة صنع سوفليه بالشكولاتهوحينتفشلي،تصابينبالفزع، سريعاً تغيرين الإسم وها هى ذا كعكة حمم الشيكولاته |
| 2,2 kilometre karelik bazalt püskürdü bazı yerlerde kara parçasını 70 cm'ye kadar genişletti. | Open Subtitles | تدفقت 14 ميلاً مربعاً من حمم صخور البازلت، وفي بعض الأماكن وسّعت اليابسة بمقدار 28 قدم. |
| Dünya'nın çekirdeğindeki ısınmış kayalar.. ..yerkabuğuna doğru harekete geçerek.. | Open Subtitles | إنها حمم بركانية تذيب الحجارة مقذوفة من باطن الآرض |