"حنون" - Translation from Arabic to Turkish

• nazik
• şefkatli
• sıcak
• sevecen
• yumuşak
• sıcakkanlı
• sevgi dolu
• Sevimli
• merhametli
• sevecendir
• sevecensin

Beni seviyor çünkü ben kibar, nazik ve tasalıyım ve heyecanlı ve utangaç ve şefkatliyim!
أتدر لم تحبني؟ تحبني لأني جميل و لطيف و عطوف و عصبي المزاج و خجول و حنون

Saygı gösteriliyor ve seviliyor. nazik olduğu için, yardımcı ve sevecen olduğu için.
احترامنا وحبنا ، لانه جيد و مساعد و حنون

Belki de bu daha şefkatli ve yardımsever bir birey ve daha iyi bir sevgili olman için mükemmel bir fırsattır.
لكن ربما تكون هذه الفرصة المثالية لك لتصبح صديقاً افضل حنون بكثرة.وفرد حريص عليها

Söylediklerin çok sıcak ve belirsiz sözler Pierce.
هذا كلام حنون جداً و من الغريب أن يصدر منك

Doğru ama başınıza gelen her şeyde, bunun çoğuna sebep olan sevecen bir annenizin olduğunu düşünmek rahatlatıcı.
صحيح, ولكن يمكن أن نأمل أن شخصا بنفس المكانه قد يوقعك فى هواه ولديك أم حنون ستطير من السعادة لأجلك

Biraz erkeksi, biraz iri yarı birisi ama kalbi yumuşak birisi.
كما تعلمين, شخص كالرجل و حجمه كبير لكنه حنون في القلب

Bir köpek dinamik olabilir, agresif, dövüşçü,korkak veya sıcakkanlı olabilir.
يمكن أن يكون الكلب حيوياً عدواني، مقاتل، جبان أو حنون

Herkese küçümseyerek bakıyorsun, spontane ya da sevgi dolu bir şey yapmaktan acizsin.
أنت تنظر للجميع بتكبر، و أنت غير قادر على فعل أي شيء تلقائي أو حنون فعلاً.

İşte bu yüzden, yatağa atana kadar değil de yatakta bile bu kadar nazik olduğunu öğrenmek harika bir sürpriz oldu.
لهذا السبب كانت مفاجأة رائعه ان اكتشف أنه كان حنون جدا حين لا يكون بقرب السرير لكن في السرير

Söylediğim şeyleri affet Sen şefkatli, nazik ve iyisin.
أرجوك إغفر لي ما قلته أنت حنون ورقيق وصالح

nazik ve genç bir asker beni buldu ve güvenli bir yere getirdi.
لقد وجدني جندي شاب بقلب حنون وجلبني لبر الأمان

İçinden nazik ve şefkatli olmak gelirken bunu yapamadığın zamanlar.
عندما تذهب ضد غريزتك لتكون لطيف او حنون

Aynı zamanda, en şefkatli olanlardan biri.
وَ لكنه قطعاً حنون وَ رقيق كذلك

Babamın ne kadar sıcak ve neşeli olduğunu görsen inanmazdın.
لن تصدّق كم كان والدي مرحًا و حنون

sıcak kahveyi tutanlar hikayedeki kişiyi daha mutlu algıladı; daha sosyal, cömert ve iyi huylu. Buzlu kahveyi tutanlar ile karşılaştırıldığında, ki onlar bu kişiyi soğuk, acılı ve ilgisiz olarak değerlendirdi.
أولئك الذين أمسكوا بكوب قهوة ساخن نظروا للشخص في القصة على أنه أسعد، و اجتماعي أكثر ، وأكثر كرما وأحسن طبيعة من أولئك الذين أمسكوا بكوب القهوة المثلج، والذين قيموا الشخص على أنه بارد وواجم وغير حنون.

30 sene boyunca iyi bir koca ve sevecen bir baba oldu.
لقد كان زوجا جيدا و أبا حنون لمدة 30 سنة

Charlie, dışarıdan asabi ve huysuz görünebilir ama içinde yumuşak ve duygusaldır.
تعلمين، تشارلي من الممكن أن يكون عابس وقاسي من الظاهرن ولكن من الداخل هو حنون ولزج

Kardeşinle ilgilendiğini görüyorum... onunlayken çok tatlı ve sıcakkanlı oluyorsun.
أُشاهدكَ تهتمُ بأخيك... و تكون حنون جداً و لطيف معَه

En büyük arzum, annesiz bir çocuğa sevgi dolu bir yuva sunmak.
فمن أعمق رغباتي أن أوفر منزل حنون لـ طفل يتيم

Ben sorun ediyorum, biliyorum ama bir tanesi mutlu, Sevimli, kucaklayan diğeriyse çatık kaşlı ve sürekli dersler veren iki babayla büyüyemez.
أعلم أنّها مشكلتي، لكن لا يمكن أن تكبر مع أبٍ حنون و آخر حزين و جادّ

merhametli biri olduğunu biliyordum.
لقد عرفت ذلك، لقد عرفت ذلك كان رجل حنون

Günün evcil hayvanıyla tanışın. Çok sevecendir.
قابلي كلب اليوم المُحبَّب، إنه حنون للغاية

Tanrım, bu akşam ne sevecensin sen öyle.
انت حنون للغاية