| Bir araba bana çarpsa, ben kalçamı kırmazdım çünkü. | Open Subtitles | إذا دهستني سيارة , لن تحطّم حوضي . اتعلم ماذا ؟ |
| - Sen de küvetimdesin. | Open Subtitles | -انت كايل -انتِ في حوضي |
| Pelvik muayene. | Open Subtitles | هذا اختبار حوضي , و بما أن هذه مستشفى تعليمية |
| Dr. Reid pelvis kontrolü sırasında hastayı bırakmanız yeteri kadar kötü. | Open Subtitles | سيئ بما فيه الكفاية أن تتركي مريض في منتصف امتحان حوضي |
| - Hayatı mahvolan tek sen değilsin. 2 yıl önce bir mağaza soygununda kalçama kurşun yedim. O günden beri bunu kullanıyorum. | Open Subtitles | قبل سنتين,سافل ما كان يسطو على متجر واصابني برصاصة في حوضي. |
| O yüzden özür dilemek için sana bunu hediye ediyorum kullanılmış değerli jakuzimi. | Open Subtitles | لذا لأعتذر ...أقدم لك حوضي الثمين المستخدم |
| lavabomu parçalara ayırmanın bir nedeni var mı? | Open Subtitles | هل هناك سبب لتفكيكك حوضي ؟ |
| Sonra da küvetimde, lezbiyen bir şekilde sevişicez | Open Subtitles | بعد ذلك , سنمارس جنس شاذ في حوضي |
| Doktor diyor ki, yakında leğen kemiğim daha güçlü ve her zamankinden daha güzel olacakmış. | Open Subtitles | الطبيب يقول أنه قريبا حوضي سيكون أقوى وأجمل من ذي قبل |
| Bacaklarımı buradaki gibi geri çekip kalçamı havaya doğru ittirmem gerekiyor. | Open Subtitles | اذا يجب ان ارجع ساقي هكذا واجعل حوضي لاعلي |
| - Gerçekten mi? - kalçamı eskisi gibi hareket ettiremiyorum artık ama. | Open Subtitles | حسنًا، لا يمكنني تأرجح حوضي كما أعتدت سابقًا،. |
| - Gerçekten mi? - kalçamı eskisi gibi hareket ettiremiyorum artık ama. | Open Subtitles | حسنًا، لا يمكنني تأرجح حوضي كما .أعتدت سابقًا، |
| - Sen Kyle'sın. - Sen de küvetimdesin. | Open Subtitles | أنت ( كايل ) ْ - أنتِ في حوضي .. |
| Benim küvetimdesin. | Open Subtitles | في حوضي |
| küvetimdesin. | Open Subtitles | أنتي في حوضي |
| Pelvik tabanımı yeniden oluşturmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | وأحاول أن أعيد بناء قاع حوضي |
| Daha önce hiç bir şişme kadına Pelvik muayene yapmamıştım. | Open Subtitles | لم اقم بفحص حوضي لدمية من قبل |
| Birkaç yıl önce pelvis kemiğimi kırdım. | Open Subtitles | كسرتُ عظام حوضي قبل عدة سنين |
| Şarkıyı ilk duyduğunda kalçama sıkışmıştın. | Open Subtitles | لقد كنت عالقــة في تجويف حوضي أول مرة سمعتــيها |
| Kolum kalçama sıkıştı , seni sa.... | Open Subtitles | لقد علقت يدي في حوضي |
| Kullanılmış jakuzimi istemiyor musun? | Open Subtitles | لاتريد حوضي المستخدم ؟ |
| Bay Jordan, sizi lavabomu çalarken gördüm. | Open Subtitles | سيد (جوردان)، رأيتك تسرق حوضي |
| - küvetimde ne işin var? | Open Subtitles | لماذا انتي في حوضي ؟ |
| küvetimde. | Open Subtitles | في حوضي |
| Yine leğen kemiğimi vurdum. - Her şeyi anlat. - Peki. | Open Subtitles | لقد قمت ببعج حوضي مجدداً أخبرني بكل شيء - حسناً - |