| Galile'nin ilk teleskopu Jüpiter'e çevirip gezegenin etrafında dönen 4 ışık noktasını bulmasının üstünden yaklaşık 4 asır geçmişti. | Open Subtitles | هى كانت 4 قرون تقريباً منذ أدار جاليليو" منظاره تجاه المشتري" وإكـتشف أربــع نـقـاط مـن الضؤ تتحرك حول الكوكب |
| Bir uzay gemisiyle gezegenin etrafında gezmekten daha iyi işlerim var. | Open Subtitles | لدى ما أقوم به خير من التجول حول الكوكب فى مركبة فضائية |
| Eğer içindelerse, gezegenin etrafında dönüp onları ışınla çıkaracağız. | Open Subtitles | إن كانوا على متنها فسندور حول الكوكب وننقلهم بالشعاع وإن لم يكونوا هناك؟ |
| Supermen dunyanın Çevresinde uçabilir hem de göz kırpma zamanı içinde. | Open Subtitles | يمكن أن يطير "سوبرمان" حول الكوكب كله في غمضة عين |
| Tüm gezegeni her an arıyoruz efendim. | Open Subtitles | إننا نبحث حول الكوكب يا سيدي, طوال الوقت |
| Efendim, otuz küsür gemi yörüngede belirdi, Gezegen etrafında yer tutuyorlar. | Open Subtitles | ظهرت 30 سفينة أخرى بالمدار، وتتموقع حول الكوكب |
| Bu ateşli kasırga rüzgarları gezegenin etrafında sadece 12 saat boyunca sürer. | Open Subtitles | يندفع هذا الإعصار الناري حول الكوكب في 12 ساعة فقط |
| Yedi kovan kendilerini gezegenin etrafında eşit olarak yerleştirecek ve bizim daha küçük gemilerimiz açıkları kapatacak. | Open Subtitles | السبعة سفن الأم سيمركزون أنفسهم حول الكوكب بالتساوي, و سفننا الأصغر سيغطون الثقوب. |
| Sadece yeterince kuvvet uygulanırsa, kuyruklu yıldız veya göktaşı gezegenin etrafında yörüngeye girer ve bir uyduya dönüşür. | Open Subtitles | إن كانت كافية، فإن المذنّب أو الكويكب يذهب ليدور حول الكوكب ويصير قمرًا جديدًا |
| Anladı ki, bunlar dev gezegenin etrafında dönen uydular olmalıydı. | Open Subtitles | لقد أدرك بأنها لابد وأن تكون أقمار تدور حول الكوكب الضخم |
| 1950'lerden beri Jüpiter'den gelen radyo sinyalleri saptanıyor ve gezegenin etrafında yoğun bir radyasyon olabileceği düşünülüyordu. | Open Subtitles | منذ الخـمـسينـات ، كانت قـد اُكتشفت "إشعاعات إذاعـية قادمة "المشتري اُقترح انها إشعاع حادّ حول الكوكب |
| Kontrol etmek için gezegenin etrafında süreceğim sadece. | Open Subtitles | سنقوم بجولة حول الكوكب و نستطلع سطحه |
| Bir tanesi gezegenin etrafında tur atar gibi, sürekli yörüngesini dışa doğru zorluyor. | Open Subtitles | يندفع أحدهما للخارج وهو يدور حول الكوكب |
| Onlar gezegenin etrafında dolanan uydular. | Open Subtitles | إنها أقمار تحلق حول الكوكب |
| Superman dünyanın Çevresinde, Göz açıp kapayıncaya kadar uçabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يطير "سوبرمان" حول الكوكب كله في غمضة عين |
| Supermen dunyanın Çevresinde uçabilir | Open Subtitles | ...يمكن أن يطير "سوبرمان" حول الكوكب كله |
| Sirkte trene binip, Tüm gezegeni görebilirsin. | Open Subtitles | في السيرك، ستركب قطار حول الكوكب |
| Hâlihazırda Kızıl Gezegen etrafında dönen bir uzay aracı, umulmadık bir olayın kanıtlarını gösteren görüntüler yolladı. | Open Subtitles | الصور التي أرسلتها السفينة الفضائية ...التي تدور حاليا حول الكوكب الأحمر تظهر دليل على حدث غير متوقع تماما |
| Gezegen etrafında yarışır gibi altı kez keskin viraj alır. | Open Subtitles | تنعطف ستّ مرات وهي تنطلق حول الكوكب |