"حياة أخرى" - Translation from Arabic to Turkish

• başka bir hayat
• başka hayatta
• bir hayatım
• başka yaşam
• yeni bir hayat
• başka bir hayatı
• başka bir hayatta
• bir yaşam
• başkasının
• bir hayatın
• bir can daha
• bir hayat daha

Bu dünyadan sonra başka bir hayat daha olduğuna emin misiniz?
هل أنت متأكد من أن هناك حياة أخرى بعد هذه الحياة؟

Bu ülkenin kirini yıkamaktan başka bir hayat mümkün değil.
لا حياة أخرى ممكنة ماعدا أن ننظف هذة الأرض

Sence bir başka hayatta bir kuş olabilir miydim?
هل تفكر في حياة أخرى ، كان يمكن أن يكون الأول على الطيور؟

Ben, sadece bir tuvalet temizleyici değildim, başka bir hayatım vardı.
أنا منظف ورق الحمام بالنسبة لك ولكن لي حياة أخرى.

Hadi ama, Bones, dışarıda bir yerlerde başka yaşam formları olduğunu düşünmüyor musun?
بالله عليك يا (بونز)، ألا تصدقين أنه توجد أشكال حياة أخرى حقيقية؟

Roma'nın gölgesinden uzakta yeni bir hayat kuracağız.
ونجد حياة أخرى على شواطيء بعيدة بعيد عن سلطة روما

Unutma, ne kadar zor şeyler olursa olsun... başka bir hayatı kurtarmaktan asla vazgeçme
تذكر، مهما كانت الأمور صعبة لا تتخلى أبدا عن إنقاذ حياة أخرى!

Hoşçakal fıstık. başka bir hayatta görüşürüz.
لتنعم بسلام أيها المزارع الجنوبي ألقاكَ في حياة أخرى

Mahvettiğim bir hayat ve neredeyse mahvettiğim başka bir hayat.
عن الحياة التي دمرتها وعن حياة أخرى كدت أدمرها

Ama Majestelerini koruması gereken kişi, başka bir hayat yaşıyor.
لكن الشخص الذي عليه حماية الملك يعيش حياة أخرى.

Sana başka bir hayat sunabilmiş olmayı çok isterdim.
أتمنى لو كنت استطيع تقديم حياة أخرى لك

Bir başka hayatta görüşmek üzere, ufaklık.
أرجو أن تقوم بزيارتنا أكثر يا جدي أراك في حياة أخرى يا صغيري

Bir başka hayatta veya zamanda belki bir kral olabilirdim.
أظن، لربما أنه في وقت آخر أو حياة أخرى ...سأكون ملكاً

Başka bir dünyam, başka bir hayatım yok.
ليس لدي عالم آخر، لا حياة أخرى.

- Bu evin dışında da bir hayatım var.
- لديّ حياة أخرى خارج هذا المنزل -

Fermi'nin paradoksuna göre başka yaşam formları olması olanak dışı.
أتعرف، مُفارقة (فيرمي) تقول أنّ من غير المُحتمل تواجد أشكال حياة أخرى.

Bundan bahsetmiyorum. Dünyaya yeni bir hayat getirmekten bahsediyoruz.
نتحدث عن إحضار حياة أخرى إلى العالم

Babamın şimdi başka bir hayatı var, yeni bir ailesi var.
إن أبي لديه حياة أخرى الأن عائلة جديدة

başka bir hayatta bu çok hoşumuza giderdi.
أنا آسف في حياة أخرى أو كون موازي كنا سنحب هذه العلاقة؟

O zamandan beri opera binası dışında bir yaşam tanımadı.
لم يعرف أي حياة أخرى منذ ذلك الحين عدا دار الأوبرا هذه

Ama bu sana bir başkasının hayatını alma hakkını vermez.
لكن ما تزال لا تعطيك الحق فى أخذ حياة أخرى

Dışarıda seninde korumak istediğin bir hayatın vardır, yok mu?
لديكِ أيضا حياة أخرى تريدين الحفاظ عليها , أليس كذلك؟

Dün gece, bir can daha aldılar.
الليلة الماضية، أخذ حياة أخرى علاوة على ذلك.