| Ye, iç ve eğlen. Büyük Şehir hayatını kutla. | Open Subtitles | أحتفالية حياة المدينة الكبيرة أكل ، شرب ، ثم زواج. |
| Şehir hayatını ve bu ofisi sevdim. | Open Subtitles | أحب حياة المدينة و تلك المكاتب، |
| Şehir hayatını özledim diyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني القول أنني أفتقد حياة المدينة |
| Zhou Guoguang, her gün güvercinleriyle ilgileniyor bu şekilde şehir yaşamının baskısından bir iki saatliğine de olsa kaçma fırsatı buluyor. | Open Subtitles | كل يوم جو يهتم بذريته من الحمامات، فرصته للهروب من ضغوط حياة المدينة لساعة أو إثنان. |
| Bazen şehir yaşamının koşuşturmasından uzaklaşmak gerek. | Open Subtitles | بعض الأوقات ، تحتاج لراحة من حياة المدينة الشاغلة. |
| Doğuya taşınmayı bırakın, Şehir hayatını karşılayacak parayı nereden kazandığını bile göremiyorum. | Open Subtitles | من الصعب أن أرى كيف كان لديه المال للإنتقال شرقاً، -أقلّ بكثير ليدعم نمط حياة المدينة . |