| Benim burada özel hayatım olamayacak mı yani? | Open Subtitles | إذًا ما ترمين له أنه لا يمكنني الحصول على حياة شخصية في هذا القصر؟ |
| Cidden, neden işim beni mutlu ederken bir özel hayatım olsun ki? | Open Subtitles | بجدية، الذي أَحتاجُ a حياة شخصية إذا يَجْعلُني عملَي سعيدَ؟ |
| Hiç hoşlanmazdım. Bu yüzden bir özel hayatım yok. | Open Subtitles | سأكره ذلك لهذ ليس لدي حياة شخصية |
| Ben sadece nasıl olduğunu merak ediyorum, bir profesyonel olarak aynı zamanda özel hayatı olmanın nasıl bir şey olduğunu. | Open Subtitles | أنا فقط دائما اتسائل كيف تبدو أن تملك حياة شخصية بجانب الحياة المهنية |
| Ne özel hayatı? Günün 16 saati çalışıyordu. | Open Subtitles | لم تكن لديه حياة شخصية كنا نعمل 16 ساعة في اليوم |
| Üç, benim de bir özel hayatım olmalı. 5 aydır sana bunu söylüyorum. | Open Subtitles | ثالثاً، علي أن أجد لنفسي حياة شخصية |
| - Evet var. - Hayır. Benim de bir özel hayatım var. | Open Subtitles | نعم ، عليك ذلك لا ، يحق لي حياة شخصية |
| Ama zaten harika bir özel hayatım da yok. | Open Subtitles | لكن ليست لدي حياة شخصية رائعة أيضاً. |
| Benim bir özel hayatım var. Arkadaşlarım var. | Open Subtitles | عندى حياة شخصية عندى اصدقاء |
| özel hayatım yok. | Open Subtitles | ربما لا ليس لدي حياة شخصية |
| özel hayatım yok. | Open Subtitles | ليست لديّ حياة شخصية. |
| Şu an çok şey yaşadığının farkındayım ama özel hayatı olan bir tek sen değilsin. | Open Subtitles | أعلم أنه لديك الكثير يحدث الآن استطيع رؤية ذلك لكنك لست الوحيدة التي تملك حياة شخصية |
| Kimsenin özel hayatı benimki kadar berbat değildi, yine de... | Open Subtitles | لاتوجد حياة شخصية منيوكة اكثر من حياتي ولكن لو... |
| Luke özel hayatı hakkında konuşmuyor ama sevgilisi olmasına sevindim. | Open Subtitles | يتكتم "لوك" بشأن حياته الشخصية، لكنني سعيدة أن لديه حياة شخصية. |