"حياة كاملة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ömür boyu
        
    • koca bir hayat
        
    • bir ömür
        
    • bir hayatım
        
    • hayatı dolu dolu
        
    • hayatım vardı
        
    İki için ömür boyu birlikte olması çok uzun bir süre. Open Subtitles أريد ان أقول ان حياة كاملة طويلة جدا خصوصا عندما نكون إثنين
    Bana beklememi söyledin. Ben de bekledim. Bir ömür boyu. Open Subtitles لقد أخبرتني أن أنتظر و قد فعلت حياة كاملة
    Ama zihnimde, koca bir hayat dolusu tuhaf şey yaşamıştım. Open Subtitles ولكن في عقلي عشتُ حياة كاملة مليئة بالأعمال الغريبة
    Küllere dönüşen koca bir hayat. Ricky Simmons'ınki bitti artık. Open Subtitles "حياة كاملة مختزلة لرماد بالنسبة لـ(ريكي سيمونز) لقد قضي الأمر"
    Liseden sonra koca bir ömür var. Dilediğim herkes olabilirim. Open Subtitles هناك حياة كاملة بعد الثانوية يمكنني أن أكون من أريده
    Hayatımdaki en iyi şey ve çok dolu bir hayatım var. Open Subtitles إنه أفضل شيء في حياتي ولديَّ حياة كاملة جداً
    - Evlenip boşanmış. - Bilirsin işte, hayatı dolu dolu yaşadım. Open Subtitles .. ـ إنه تزوج وتطلق ـ أجل، لقد عشت حياة كاملة
    - Gidip annemi Sri Lanka'dan getirmeden önce bir hayatım vardı. Open Subtitles - لقد كانت لى حياة كاملة - قبل ان اذهب لاحضر امى من سيليون
    Ama bir günlüğüne de olsa babamla olmak bir erkek olmak ömür boyu acınmaya bedel bu. Open Subtitles لكن قضاء يوم واحد مع أبي بصفتي رجلاً يعادل حياة كاملة من الشفقة
    Bir ömür boyu oral seks yapmak için hazırım sandım. Open Subtitles اعتقدت أنني حصلت على حياة كاملة من العلاقات الممتعة
    Yaptığı şeyi bir ömür boyu korumaya yemin ettiği küçük kız için yaptı. Open Subtitles فعلت ما فعلته بدافع الحُب عن فتاة شابة أقسمت اليمين على أن تحميها يبدو الوضع كما لو كان منذ حياة كاملة
    Tatlı ve masum, önünde koca bir hayat var. Open Subtitles عذبة وبريئة ولديها حياة كاملة امامها
    Gerçek insan bunlar. Burada koca bir hayat kurmuşlar. Open Subtitles إنهم أناس حقيقيون بنوا حياة كاملة هنا
    Önünde yaşayacağın koca bir hayat var. Open Subtitles لديك حياة كاملة امامك
    Yiten zamanları geri getiremem biliyorum ve... Benim içinde olmadığım bir ömür geçirdin. Open Subtitles أعرف بأنه لا يمكنني تعويض الوقت الضائع ولديكم حياة كاملة لست جزءًا منها
    bir ömür bekledim, tüm bir ömür, Django'yu bu tabutun içinde gömmek için. Open Subtitles حياة كاملة تنتظرنى فى ذلك الصندوق على دفنها
    Hiç uyanmadan koca bir ömür geçirebilirsin. Open Subtitles ممكن تعيش حياة كاملة بدون ان تكون مستيقظاً
    Aslında benim oldukça dolu bir hayatım var. Open Subtitles في الواقع لدي حياة كاملة بدلا من ذلك
    Ama hayatı dolu dolu yaşadım. Open Subtitles ولكني عشت حياة كاملة
    Bu adam hayatı dolu dolu yaşamış. Open Subtitles عاش هذا الرجل حياة كاملة
    - Ama sen... - Gidip annemi Sri Lanka'dan getirmeden önce bir hayatım vardı. Open Subtitles ... ولكنك - لقد كان لدى حياة كاملة قبل ان - اذهب لأحضر امى من سيليون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more