| Bolluk yaratmayı düşündüğüm zaman, konu gezegendeki herkes için lüks bir hayat yaratmak değil; imkan dolu bir hayat yaratmak. | TED | عندما أفكر في صنع الوفرة، فهو لا يعني صنع حياة رفاهية لجميع الناس على هذا الكوكب ولكن صنع حياة مليئة بالاحتمالات. |
| Şu çukur gözlü olan... yokluk ve zorluklarla dolu... bir hayat yaşamış gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذه الفتاة ذات العينين الغائرتين تبدو كما لو كانت قد عاشت حياة مليئة بالصعاب والمشكلات |
| Eğer kendine zarar vermeyi kesersen, zevk ve neşe dolu bir hayat yaşayabilirsin. | Open Subtitles | فهناك حياة مليئة بالفرح والعاطفة بإنتظارك اذا توقفت عن جرح نفسك فحسب |
| Kriz üstüne kriz çıkan bir hayatla baş edebilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | و لا أعرف إن كان بإمكاني تحمل حياة مليئة بالكوارث تلو الأخرى |
| Chao chi c'ung, hanımlar! Chao chi c'ung! | Open Subtitles | حياة مليئة بالطاقة يا سيدات باللغةالفيتنامية |
| Utançla dolu bir yaşam, ve sonra oğlunun ahlaksızlığının utancı. | Open Subtitles | لقد عاشت حياة مليئة بالمشقات ثم ازدادت محنتها من خلال ابن انحدر في الرذيلة |
| hayat boyu süren stresten sonra, bu tek biyolojik değişim 50 yaşında stres sebepli kalp krizi geçirmeniz ile 90larınıza kadar sağlıklı yaşamanız arasındaki fark olabilir. | TED | خلال حياة مليئة بالتجارب الموترة، فإن هذا التغيير البيولوجي الوحيد قد يكون مفترق طرق بين التعرض لنوبة قلبية في سن 50 بسبب الضغط والعيش بصحة جيدة حتى سن 90. |
| Eğer ki bu yaratığın seni mutlu edebileceğini düşünüyorsan seni temin ederim oğlum, sefalet dolu bir hayatın olacak. | Open Subtitles | اذا كنت تظن ان هذه المخلوقة بامكانها ان تجعلك سعيدا اعدك,يا بني,انك ستواجه حياة مليئة بالبؤس |
| Güzel bir plaj, tropik içkiler ve masajla geçen bir hayat mesela? | Open Subtitles | شاطئ جميل؟ حياة مليئة بالمشروبات الإستوائية وجلسات التدليك؟ |
| Tamamı sıkıntılarla dolu bir yaşamdan iyidir. | Open Subtitles | ومزايا لذلك أفضل من حياة مليئة بالأعباء فقط |
| Sorunlarla dolu bir hayat. Hep senin yanında olacağım. | Open Subtitles | حياة مليئة بالمشكلات, ولكني سأعتني بكِ... |
| # Üç müthiş çocuk ve pişmanlık dolu bir hayat # | Open Subtitles | ثلاث أولاد رائعين و حياة مليئة بالندم |
| Sue Sylvester galibiyetle dolu bir hayat geçirdi. | Open Subtitles | سو سلفستر عاشت حياة مليئة بالفوز |
| Acıyla dolu bir hayat mı? | Open Subtitles | حياة مليئة بالألم؟ |
| Hayır, Lex, sevgiyle dolu bir hayat. | Open Subtitles | لا، ليكس، حياة مليئة بالحب |
| - ...macerayla dolu bir hayat. | Open Subtitles | حياة مليئة بالمغامرة. |
| Kriz üstüne kriz çıkan bir hayatla baş edebilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | و لا أعرف إن كان بإمكاني تحمل حياة مليئة بالكوارث تلو الأخرى |
| Chao chi c'ung hanımlar. | Open Subtitles | حياة مليئة بالطاقة يا سيدات |
| Hareket dolu, şiddet dolu, yoğun bir iş ve harika bir yaşam. | Open Subtitles | حياة مليئة بالإثارة والعنف والعمل والعجائب |
| Beni hayat boyu başarılar için hazırla | Open Subtitles | قدميني إلي حياة مليئة بالنجاح |
| Uzun bir hayatın olabilirdi.. | Open Subtitles | كان يمكنكِ الحصول على حياة مليئة أطول |
| Güzel bir plaj, tropik içkiler ve masajla geçen bir hayat mesela? | Open Subtitles | شاطئ جميل؟ حياة مليئة بالمشروبات الإستوائية وجلسات التدليك؟ |
| Mary Todd'u usanç dolu bir yaşamdan kurtarma şansın olabilir bu. | Open Subtitles | لعلّها تكون فرصتك لإنقاذ (ماري تود) من حياة مليئة بالضجر. |