| Ama 22 yıl önce, hayatımı sonsuza dek değiştiren bir davayla karşılaştım. | Open Subtitles | ثم قبل 22 سنه مضت استلمت قضية غيرت مجرى حياتي إلى الأبد |
| Bu evin yakınında yaşıyorum ve onu mahallem için nasıl daha iyi bir yere çevirebilirim diye düşündüm, benim hayatımı sonsuza dek değiştiren bir şeyi daha düşündüm. | TED | أنا أعيش بالقرب من هذا المنزل، وفكرت بخصوص كيفية جعله مساحة أجمل لجواري، وقد فكرت كذلك في شيء غير حياتي إلى الأبد. |
| Sonra hayatımı sonsuza dek değiştirecek bir şey oldu. | Open Subtitles | وبعد ذلك حدث، الشيء الذي غيّر حياتي إلى الأبد." |
| hayatımı sonsuza dek değiştirdi. | Open Subtitles | كان مذهلا،غيرت حياتي إلى الأبد. |
| Senin dostluğun, Lucretia hayatımı sonsuza dek değiştirdi. | Open Subtitles | صداقتكِ يا (لوكريشيا) غيرت حياتي إلى الأبد |