| Yaşadığımız yerde şimdiye kadar hiç büyük beyaz görünmedi. | Open Subtitles | لم يعد هناك القرش الابيض العظيم حيث نعيش ,ابدا |
| İlk önce masum denizcilerin peşine düştü sonrada Yaşadığımız yerde bizim peşimizden geldi. | Open Subtitles | بدايةً، سعى خلف بحارة أبرياء، ثم خلفنا، حيث نعيش. |
| Onların kelimeleriyle: "Bu şeyleri bilmek için yeterince büyüğüz çünkü bu problemler Yaşadığımız yerde oluyor. | TED | وكانت كلماتهم: "نحن كبار بما فيه الكفاية لنعرف حول هذه الأمور لأن هذه المشاكل تحدث حيث نعيش. |
| Bu, Kenya'nın gerçekliği, şu an yaşadığımız yer, ve Afrika'nın diğer bölümlerinin. | TED | هذا هو الواقع في كينيا، حيث نعيش الآن، وكذلك الحال بالنسبة لأجزاء من أفريقيا. |
| Ama burası bizim yaşadığımız yer. | Open Subtitles | ولكن هنا حيث نعيش |
| Eğer ilgilenirseniz sizi kulise götürmek isterim, yaşadığımız yere. | Open Subtitles | إن كنتِ مهتمة ، فيمكنني أن أريكِ المكان الخلفي حيث نعيش كلنا |
| "Bu annen, Yaşadığımız yerde, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | وكما تعلمون "هذه كانت امي حيث نعيش, أتذكر" ؟ |
| Ama burası bizim yaşadığımız yer. | Open Subtitles | ولكن هنا حيث نعيش |
| yaşadığımız yer. | Open Subtitles | هنا حيث نعيش ، حسناً؟ |
| Seninle yaşadığımız yer. | Open Subtitles | معك , حيث نعيش |
| Burası yaşadığımız yer. | Open Subtitles | هنا حيث نعيش |
| Burası o yer yaşadığımız yer. | Open Subtitles | هذا حيث نعيش |
| Burası yaşadığımız yer. | Open Subtitles | هذا حيث نعيش. |
| Onu ve dostlarını yaşadığımız yere getirdin. | Open Subtitles | أنت من قادها وأصدقائها إلى حيث نعيش. |