| Ama saldırgan uyuşturucu satıcım, ben aksini söylemedikçe olduğu yerde kalacak. | Open Subtitles | ولكن تاجر المُخدّرات العنيف يبقى حيث هو حتى أقول خلاف ذلك. |
| -onun dünya ortasiklet şampiyon adayı- eğer olduğu yerde olmasaydı, Luther'in şuanki yerine olamayacağını çabucak size anımsatırdı. | Open Subtitles | أن لوثر شاو المرشح لبطولة العالم للوزن المتوسط ماكان ليصبح حيث هو لولم تكن هي حيث هي الآن وهذا ماتذيعه في كل مكان |
| Ama şu an olduğu yerde kalması lazım ne olursa olsun bu işte saldırıyı göğüsleyecek olan o. | Open Subtitles | لكن حاليا ، أنا بحاجة إليه حيث هو ..إن لم يكن لسبب ما |
| Banyo nerde? Yüzümü yıkamalıyım. | Open Subtitles | حيث هو البيت الحمام؟ |
| Pekala, nerde olacağını asla söylemedi. | Open Subtitles | حسنا، هو ما قال حيث هو سيصبح. |
| Berbat görünüyordu, ama olduğu yerde kalmakta kararlıydı. | Open Subtitles | يبدو هزيل، ولكنه واثق تماماً من التواجد حيث هو. |
| O ve W arasında, Stuart'ın olduğu yerde duracağım sözü verilmişti. | Open Subtitles | وكان وعدني بأنني سوف تقف بين 'م' و 'دبليو , حيث هو ستيوارت. |
| Ona olduğu yerde kalmaması için bir neden vermeme yardım edin. - Duygusal çekilme... | Open Subtitles | ساعدني بفكه ساعدْني بأن أعطيه سبباً لكي لا يَبْقى حيث هو الآن |
| Herkesin olduğu yerde kalması için... şu hayatın akışını durdurabilen... uzaktan kumandalardan birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | احتاج جهاز تحكم عن بعد حيث يمكنك إيقاف الحياة ليبقي كل شخص حيث هو |
| Ve şimdi basın ait olduğu yerde, barikatın arkasında. | Open Subtitles | والآن البصريات خلف ذلك الحاجز، حيث هو مكانهم |
| olduğu yerde sonsuza kadar duracak olan Tema Binası'nın aksine alıp evinize götürebilirsiniz. | TED | بإمكانك أخذها للبيت معك، على خلاف "بناء الموضوع"، والذي سيبقى حيث هو إلى الأبد. |
| Asla kadehe dokunmadım. olduğu yerde bıraktım sadece. | Open Subtitles | بل لم المسه ابدا, لقد تركته حيث هو مكانه . |
| Bence olduğu yerde kalsın, sen kendi işine bak. | Open Subtitles | أقول اتركيه حيث هو واهتمي بشؤونك |
| Galiba baban olduğu yerde mutlu. | Open Subtitles | ربما ذلك يعني ان اباك سعيد حيث هو الأن |
| olduğu yerde kalsın. | Open Subtitles | اسمعي، اطلبي منه أن يبقى حيث هو. |
| olduğu yerde kalsın. | Open Subtitles | الأفضل أن نتركه حيث هو |
| Biliyorum ki o, güvende olduğu yerde. | Open Subtitles | أعرف أنه في مأمن حيث هو |
| - Bak, avukatım nerde? | Open Subtitles | - نظرة، حيث هو المحامي الخاص بي؟ |
| Peki bayrak nerde? | Open Subtitles | لذلك، حيث هو العلم؟ |
| Dia nerde? | Open Subtitles | حيث هو ضياء ؟ |