| En iyi hemşirelerin çalıştığı yer. | Open Subtitles | حيث يعمل أكفأ من يعمل بالتمريض |
| Burası babamın çalıştığı yer,değil mi? | Open Subtitles | هذا المكان حيث يعمل والدي , صحيح؟ |
| Orası çalıştığı yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان حيث يعمل |
| Onları takımımın çalıştığı yere, Boston'a, yolladık. | TED | أرسلناه لبوسطون , حيث يعمل فريقي |
| Tech Town'a çalıştığı yere yürümeye başladım... | Open Subtitles | حدث لي على السير قبل تك تاون، حيث يعمل... |
| Ailesi ve çalıştığı yerle ilgili bilgi topluyoruz. | Open Subtitles | عاش في جيرسي. لا يزال البحث جارياً عن عائلته حيث يعمل |
| Ailesi ve çalıştığı yerle ilgili bilgi topluyoruz. | Open Subtitles | لا يزال البحث جارياً عن عائلته حيث يعمل |
| RCA hayır deyince, Freeman'ın çalıştığı Princeton'da yapmaya karar verdiler, | TED | حين قالت آر سي إيه لا، حينها قرروا بنائه في برينستون حيث يعمل فريمن في المعهد |
| Sadece çatı değil, Jane'in çalıştığı yer de orada. | Open Subtitles | ليس إلى السطح فحسب بل إلى حيث يعمل (جاين) أيضاً |
| Sadece çatı değil, Jane'in çalıştığı yer de orada. | Open Subtitles | ليس السطح فحسب بل حيث يعمل (جاين) |
| Hayır, hayır, hayır, orası Dixon'un yapımcısının çalıştığı yer. | Open Subtitles | لا, لا, لا, هناك حيث يعمل منتج (ديكسون) |
| Ve çalıştığı yere gittim. | Open Subtitles | وذهبت إلى حيث يعمل |
| Abinizi en son gördüğünüz zamanın Stan'in çalıştığı yere yakın düzenlenen acenta partisi olduğunu söylemiştiniz. | Open Subtitles | كان (ستان) في العمل عندما اتّصلتِ. صحيح. قلتِ أنّ آخر مرّة رأيتِ أخاكِ فيها كان في حفلة الوكالة حيث يعمل (ستان). |
| Biliyorsun, palyaçoların çalıştığı yere. | Open Subtitles | تعلم , حيث يعمل المهرجون |
| Gutman'ı benzinlikten, çalıştığı yere kadar takip ettim. Bununla ilgili konuşmaktan utanıyor musun... - Noel... | Open Subtitles | تبّعتُ (غوتمان) من محطة الوقود حيث يعمل أأنت محرج للحديث عن... |
| Lukas'ın çalıştığı gençlik merkezi. Bu plakayı hatırlıyorum. | Open Subtitles | مركز الشباب حيث يعمل (لوكاس) أستطيع التعرف على لوحة الرخصة |