| Bir şey gördüğünü görüyorum. Ellerinizi görebileceğim bir yere koyun! Hemen! | Open Subtitles | أرى أنّك رأيت شيء ما. ارفعا أيديكما حيث يمكنني رؤيتهما، الآن. |
| Silahlarınızı atın ve ellerinizi görebileceğimiz bir yere koyun. | Open Subtitles | ألقوا أسلحتكم أرضاً وضعوا أيديكم حيث يمكنني رؤيتها |
| Onu öldürünce başıma geleceklerden emin olamadığımdan onu, göz kulak olabileceğim bir yere tıktım. | Open Subtitles | أعني لا أعرف ماسيحل بي إن قتلته فإحتجزته حيث يمكنني مراقبته بإستمرار |
| Her şey yoluna girecek. Ellerini görebileceğim bir yerde tut. | Open Subtitles | سيكون كل شئ بخير أبقي يداك حيث يمكنني رؤيتهما |
| Neden bu işi fotoğraf çekebileceğim bir yerde yapıyor? | Open Subtitles | لماذا تفعل ذلك حيث يمكنني التقاط صورة لها؟ |
| Ellerini görebileceğim bir yere koy, ukala serseri. | Open Subtitles | ضع يداك حيث يمكنني رؤيتهما أيّها المتحاذق |
| Seni telefon görüşmesi yapabileceğim bir yere götürüyorum. | Open Subtitles | سوف أوصلك إلى مستوى الشارع حيث يمكنني إجراء مكالمة هاتفية |
| Hayır, aracı ön tarafa, sizi göreceğim bir yere istiyorum. | Open Subtitles | كلا، أريد سيّارتي عند المدخل الأمامي، حيث يمكنني رؤيتك. |
| Sen gökten düşüvermeden önce hayatım öyle sıkıcıydı ki o yüzden o aptal suratını görebileceğim bir yere gel. | Open Subtitles | حياتي كانت مملة جدا قبل سقوطك من السماء لذلمك أحضر وجهك الغبي حيث يمكنني رؤيته |
| Biri varsa, görebileceğim bir yere çıksın. | Open Subtitles | إذا كان هناك أحد بالداخل أخرج إلى حيث يمكنني رؤيتك |
| Polis! Ellerini görebileceğim bir yere koy! Yerde kal! | Open Subtitles | الشرطة , ضع يديك حيث يمكنني أن أراهم إبق على الأرض |
| Seni görebileceğim bir yere çık. | Open Subtitles | لماذا لا تخرج إلى هنا حيث يمكنني أن أراك؟ |
| FBI. Ellerinizi görebileceğim bir yere koyun. | Open Subtitles | الإستخبارات الفيدرالية ضعوا أيديكم حيث يمكنني رؤيتها |
| Onu temiz ve iyi atış yapabileceğim bir yere getir. | Open Subtitles | أحضريه لمكان ما حيث يمكنني قتله بشكل دقيق وسلس |
| Sorunlarımızı gerçekten çözebileceğim bir yere beni götürmesi için körfezde bir gemi hazır bekliyor. | Open Subtitles | هناك سفينة في الخليج والتي من المفترض أن تأخذني إلى مكان حيث يمكنني حل مشاكلنا هنا |
| Onları görebileceğim bir yere Herkes ellerine almak! | Open Subtitles | فليضع الجميع ! أيديهم حيث يمكنني أن أراهم |
| Ellerini görebileceğim bir yere koy! | Open Subtitles | ضعوا ايدكم حيث يمكنني ان أراها |
| bir yerde oyundan çıkabileceğim bir konsol olmalı. | Open Subtitles | في مكان ما تتواجد وحدة تحكّم حيث يمكنني تسجيل الخروج |
| Keşke bu mahallede, yakın bir yerde yaşasaydın, o zaman seni her gün ziyaret edebilirdim. | Open Subtitles | أتمنى لو أنك سكنت في الحي مكان قريب, حيث يمكنني زيارتك يوميا |
| Belki onunla konuşabileceğim bir yerde. | Open Subtitles | إنها في مكانٍ الان حيث يمكنني ربما التحدث إليها |
| Bir elinle o feneri tutmaya devam et diğer elini de görebileceğim bir yerde tut. | Open Subtitles | أبق هذا المصباح بيد و أبق تلك اليد الأخرى حيث يمكنني أن أراها |
| Ellerini görebileceğim bir şekilde kaldır. | Open Subtitles | ضع يداك حيث يمكنني رؤيتهما |