| Büyük gün geldiğinde buzdolabını süt ve taze meyvelerle doldurduk ve aileyle buluşmak için havaalanına gittik. | TED | حين أتى اليوم الكبير ملأنا ثلاجتهم بالحليب والفاكهة الطازجة واتجهنا إلى المطار لمقابلة العائلة |
| Çocuklar, bu geldiğinde burada kimse var mıydı? | Open Subtitles | مرحباً يا رفاق هل كان أحد منكم هنا حين أتى ذلك ؟ |
| Çünkü ağzıma sıçma vakti geldiğinde çok nazikçe yapmıştın. | Open Subtitles | بل لأنكَ حين أتى الوقت لتدمّرني كنت رقيقاً جداً |
| Buraya geldiğinde eli siyah değildi, ameliyathane sterildi. | Open Subtitles | لم تكن يده سوداء حين أتى إلينا وغرفة العمليات كانت معقمة |
| geldiğinde sevinir, gittiğinde üzülürdüm. | Open Subtitles | أنا أعيش هنا لقد كنتُ مسرورة حين أتى و حزينة حين غادر |
| Belki de babam peşimden geldiğinde neler yaşadığımı görebilesin diye bunları yapmışımdır. | Open Subtitles | ربّما أردتك أن تشعري بجزء من الخوف الذي شعرته حين أتى أبونا لي. |
| Buraya geldiğinde oğlunuzun hiçbir şeyi yoktu. | Open Subtitles | لقد كانَ ولدكم بخيرٍ حين أتى إلى هنا |
| Bana geldiğinde Beckworth'u korumak istediğini söylediğinde yalan söylemişti. | Open Subtitles | و يدل هذا على الخيانة و عدم المسؤولية حين أتى إليّ "أخبرني بأنه يريد المحافظة على قصر "بيكوورث |
| Beni görmeye geldiğinde bir şey istiyordu. | Open Subtitles | حين أتى لرؤيتي، كان يطلبُ شيئاً. |
| Herhalde buraya geldiğinde o da çocuktu. | Open Subtitles | لابد وأنّهم أبقوه هُنا حين أتى. |
| Sparks seni partiden almaya geldiğinde, Valspar'a kaçmakta haklıydın. | Open Subtitles | حين أتى "سباركس" كي يقلك من الحفل، كنتِ محقة أن تهربي |
| Sparks seni partiden almaya geldiğinde, Valspar'a kaçmakta haklıydın. | Open Subtitles | حين أتى "سباركس" كي يقلك من الحفل، كنتِ محقة أن تهربي |
| Karanlık geldiğinde inkar ettin. | Open Subtitles | حين أتى الظلام ، انكرته |
| Fred geldiğinde, ona iyi haberleri verdim. | Open Subtitles | حين أتى "فريد" أخبرته خبراً سعيداً |
| Başka bir gerçeklikten benim ikizim Atlantis'e geldiğinde kaydettiğimizle aynı. | Open Subtitles | حين أتى شبيهي إلى (أطلانتس) من واقع بديل. |
| Bak, Henry beni görmeye geldiğinde geyik hakkında hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | اسمعي , حين أتى (هنري) لرؤيتي بوقت سابق لم أكن على علم بشأن أيّ غزال |
| İlk kez o zaman tanışmışlardı Jim ziyarete geldiğinde. | Open Subtitles | و هكذا تقابلا أوّل مرّة حين أتى (جيم) لزيارتي |
| Baban buraya geldiğinde. | Open Subtitles | حين أتى والدك للبلدة، |
| Ama iş paramızı vermeye geldiğinde... | Open Subtitles | لكن حين أتى وقت الدفع.. |
| Bay Green ilk geldiğinde burada çalışmıyordum bile. | Open Subtitles | لم أكن أعمل هنا حين أتى السيد (غرين) للمرة الأولى -هذا صحيح. |