| Aşırı gurur gibi göründüğünü biliyorum ama daha önce fark yaratmıştım ve orada olsaydım, belki Laurel hayatta olurdu diye düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا يبدو تعجرفًا، لكنّي أحدثت فرقًا ملموسًا قبلًا ولا أقوى على عدم التفكير بأنّي إذا كنت حاضرة لكانت حيّة ترزق معنا. |
| Matmazel Gerda Grant hâlâ hayatta. | Open Subtitles | والآنسة "غيردا غرانت" لا زالت حيّة ترزق |
| Kardesin de hayatta ve iyi. | Open Subtitles | أختك... حيّة ترزق |
| Kölelik Springfield'da da yaşıyor hala. | Open Subtitles | "العبودية لازالت حيّة ترزق في "سبرينغفيلد |
| Ve buna neden olan kız hala yaşıyor. | Open Subtitles | والفتاة المسئولة عن ذلك حيّة ترزق |
| Evet, hala yaşıyor. | Open Subtitles | أجل إنها حيّة ترزق |