| İnsan vücudunun doğru bir eğitim ve çevreyle ulaşabileceği hiçbir limit olmadığının canlı bir kanıtıdır. | Open Subtitles | دليل حي على أنه لا توجد حدود لما يمكن أن يحققه الجسم البشري |
| İnsan vücudunun doğru bir eğitim ve çevreyle ulaşabileceği hiçbir limit olmadığının canlı bir kanıtıdır. | Open Subtitles | دليل حي على أنه لا توجد حدود لما يمكن أن يحققه الجسم البشري |
| Hayır, asla canlı bir demo yapmayın. | TED | لا . لا تقوموا بعرض حي على الإطلاق. |
| Keth bölgesinde tekil yaşam belirtisi tespit ettim. | Open Subtitles | تم تحديد كائن حي على الكوكب |
| Keth bölgesinde tekil yaşam belirtisi tespit ettim. | Open Subtitles | تم تحديد كائن حي على الكوكب |
| Bugün gezegen üzerinde yaşayan hemen hemen her canlıyla bu duyuları paylaşıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نشاطر تلك الحواس تقريبا مع كل كائن حي على كوكب الأرض اليوم، |
| Sequoia sempervirens, Dünya üzerinde yaşayan en uzun canlı organizmadır. | TED | "سيكويا سيبيرفيرينز" هي أطول كائن حي على وجه الأرض. |
| Cadılar meclisimizin büyük hedeflerinin kanlı canlı bir kanıtı adeta. | Open Subtitles | برهان حي على غايات طائفتنا العظمى. |
| Adam canlı bir beceriksizlik abidesi. | Open Subtitles | إنه مثال حي على الغباء |
| Sen bunun canlı bir kanıtısın. | Open Subtitles | أنت برهان حي على ذلك |
| Ancak Dünya üzerinde yaşayan her canlı şeyle akrabayız. | TED | لكننا أقرباء لكل شيء حي على الأرض. |
| Dünya üzerinde yaşayan her organizmada olan bir içgüdüdür. | Open Subtitles | غريزة كل كائن حي على الأرض |