| - Söylemem gerek, Liz, şu an çok büyük hayal kırıklığına uğradım | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول أني خائب الأمل الآن أنا آسفة جدا ,لوشيوس |
| Söylemeliyim, Baba, Biraz hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | أنا قلت ذلك ، أبي أنا خائب الأمل حد ما هنا |
| Gitmedim diye Hayal kırıklığına uğramış gibi çıkıyor sesin. | Open Subtitles | يبدو من صوتك انك خائب الأمل فيّا لعدم الذهاب. |
| Hayal kırıklığına uğramış olabileceğini biliyorum ama ne olursa olsun senin sunumunu çok beğenmiştim ben. | Open Subtitles | اعلم انك خائب الأمل لكن مهما يكن ذلك.. الا انك تستحقه، لقد اعجبني تحضيرك كثيراً |
| Yorulmuştum, ve açıklayamadığım bir şekilde hayal kırıklığı içindeydim. | TED | كنت منهكا، وكنت خائب الأمل لدرجة يصعب تحديدها. |
| Biliyorum resim konusunda hayal kırıklığına uğradın. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك خائب الأمل حول الصورةِ. |
| Aslında beni biraz hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | حَسناً، قليلاً خائب الأمل فيك. |
| Yalnızca hayal kırıklığına uğradım," bilirsin, | Open Subtitles | أنا لست غضبانا منك أنا فقط خائب الأمل منك كما تعرفون |
| Önem verdiğim birine kalbimi açtığım her zaman her zaman hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | كل مرة أفتح قلبي لشخص أهتم به ينتهي الامر بي خائب الأمل |
| Ben hayal kırıklığına uğradım. Sana güvenmiştim. Biz arkadaşız. | Open Subtitles | أنا خائب الأمل فحسب لقد وثقت بك، نحن أصدقاء |
| Hayal kırıklığına uğradım. Daha fazla aksiyon bekliyordum. | Open Subtitles | انا خائب الأمل ، كنت اتطلع لأثارة اكثر من ذلك |
| Şaşırmıyorum. Hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | حسناً، لست مندهشاً، وإنما خائب الأمل فحسب. |
| Söylemeliyim biraz hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | -أجل علي أن أقول، إني خائب الأمل قليلاً حتى الآن |
| - Hayal kırıklığına uğramış gibi konuşma Roger. | Open Subtitles | لا تبدو خائب الأمل جدا يا روجر |
| Hayal kırıklığına uğramış gibi bakma. | Open Subtitles | لا تبد خائب الأمل جدا. |
| Ah, bu kadar Hayal kırıklığına uğramış gibi durma. | Open Subtitles | اه , لا تبدو خائب الأمل هكذا |
| Hayal kırıklığına uğramış gibisin. | Open Subtitles | تبدو خائب الأمل |
| Bu muhitlerde verilen zararlara, ziyanlara ve suçlara karşı hayal kırıklığı içinde ve kızgın bir haldeyim. | Open Subtitles | خائب الأمل وغاضب من الجريمة والتبديد والضرر الذي أصاب الكثير من الأحياء |
| Ee, Castle, tüm olanlardan sonra Koca Ayak olmadığı için hayal kırıklığına uğradın mı? | Open Subtitles | إذن يا (كاسل)، أأنت خائب الأمل أنّه لا يُوجد ذو قدمٍ كبيرة في الأخير؟ |
| Ama şu an senin beni ne büyük hayal kırıklığına uğrattığını tarif edemem. | Open Subtitles | وإذا كَانَ عِنْدي الكلماتُ فقط إلى صِفْ كَمْ خائب الأمل فيك |
| Gerçekten hayal kırıklığına uğrattın. | Open Subtitles | أَنا حقاً خائب الأمل منك |