| İnsan iki yıllık kız arkadaşına yaş gününde içinde nişan yüzüğü olmayan bir kadife kutu vermez. | Open Subtitles | أنت لا تعطي لصديقتك منذ سنتين علبة مخملية صغيرة في عيد الميلاد ولا يوجد فيها خاتم خطبة |
| George gibi bir nişan yüzüğü almadım ama yemekte herkese ilan ederiz. | Open Subtitles | إننى لم أحصل بعد على خاتم خطبة مثل " جورج" و لكننا سوف نعلن ذلك على العشاء ، بخاتم أو بدون |
| İki hafta önce içinde nişan yüzüğü bulunan bir yüzük kutusu getirmiştim eve. | Open Subtitles | "أحضرتُ قبل نحو أسبوعين علبة خاتم فيها خاتم خطبة" |
| Benim gücümün yetmeyeceği kadar pahalı bir nişan yüzüğünü hak eden harika bir kadına aşık oldum. | Open Subtitles | وقعت بغرام إمراءة حسناء والتي تستحق خاتم خطبة غالي الثمن والذي لم أكن قادراً على ثمنه |
| Kızımın nişan yüzüğünü, asılma paranla almışsın. | Open Subtitles | أفهم أنك إشتريت لإبنتي خاتم خطبة بأموال الإستمناء |
| Attırdığın parayla karına nişan yüzüğü aldığını söylüyorsun. | Open Subtitles | تقول أنك إشتريت لزوجتك خاتم خطبة بأموال الإستمناء! |
| İçkine nişan yüzüğü koymadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف أني لم أضع خاتم خطبة في شرابِك |
| Çantada kız arkadaşım için nişan yüzüğü var. | Open Subtitles | يوجد خاتم خطبة فى الحقيبة |
| Bu kolyede bir nişan yüzüğü. | Open Subtitles | إنه خاتم خطبة في سلسلة |
| Burada bir nişan yüzüğü var. | Open Subtitles | اوه, هناك خاتم خطبة |
| Bir nişan yüzüğü! | Open Subtitles | ! إنه خاتم خطبة |
| Bu bir nişan yüzüğü. | Open Subtitles | إنه خاتم خطبة |
| nişan yüzüğü. | Open Subtitles | إنه خاتم خطبة |