| "Bay Alfred Loman ve uşağı." | Open Subtitles | أضطلع على قائمة المسافرين السيد ألفريد لومان و خادمه |
| Çıkan yangının uşağı tarafından başlatıldığı anlaşıldı ki kendisi de kalp krizi geçirerek olay yerinde can verdi. | Open Subtitles | الحريق تم إشعاله من قبل خادمه الذي مات هو الآخر بالسكتة الدماغية في موقع الحادث. |
| Hanımefendi, bu Amar Damji ve o hizmetçisi. | Open Subtitles | هذا هو أمـــار دام جـيّ هذا هو خادمه وهذه |
| Sadık hizmetkarı Andre LaTour'un kollarına erişemeden öldü. | Open Subtitles | قبل ان يصل اليه خادمه المخلص اندريه لاتور |
| Özgürlük, bağımsızlık, kimseye hizmet etmemek. | Open Subtitles | الحريه الاستقلاليه لكى لا أصبح خادمه لأحد |
| Clara, iş aramaya ilk geldiğimde beni sahiden Temizlikçi mi sandın? | Open Subtitles | كلارا , هل تعتقدين فعلا بأني خادمه عندما قدمت للبحث عن عمل ؟ |
| Amcanız, Lord Kumandan Mormont bu adamı yaveri yaptı. | Open Subtitles | عمك يا رب قائد Mormont، جعل هذا الرجل خادمه. |
| Sorun yok. Bir satıcı ve hizmetlisi yollarda, kimse şüphe etmez. | Open Subtitles | لا تقلق ، بائع و خادمه على الطريق لن يشك أحد |
| Bir hizmetçinin, Dük'e servis yapmasından daha kötü değil. | Open Subtitles | لا يوجد أسواء من خادمه تقوم بخدمة دوق. |
| Temizlikçilik yapıyorsun. | Open Subtitles | انتى خادمه. تَحتاجُين الى المال. |
| İşi benim yapmam yerine neden kendi uşağı olamıyor? | Open Subtitles | لماذا لايكون لديه خادمه الخاص بدلا من إستخدامي؟ |
| uşağı onu konağında saklıyordu ama kız kaçtı. | Open Subtitles | قام خادمه بإلإبقاء عليها في عقاره لكنها هربت |
| Hizmetkarlarının çoğu Selby'de idi. uşağı uyuyordu. Paris! | Open Subtitles | "معظم الخدم كانوا في " سيلبي و خادمه الخاص قد آوى إلى الفراش |
| Kocamla uşağı LaTour hakkında konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت الى زوجى بشأن خادمه لاتور |
| Yani saçma işleri yapmaya ya da kunduz olmaya katlanabiliyorum, ama onun hizmetçisi olamam. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أمانع في الأعمال الحقيرة و في كوني القندس لكن لن أكون خادمه |
| Ellen Sukeena'yı asla hizmetçisi olarak çağırmadı. | Open Subtitles | لم تكتب "إيلين" ابداً فى مفكرتها ان "سوكينا" كانت خادمه |
| Goo Jun Pyo'nun hizmetçisi Geum Jan Di bana cevap ver. | Open Subtitles | خادمه كو-جون-بيو .الشخصيه كيم-جان-دى اجيبى |
| Hangisinin daha fazla gerçeğin dışına çıktığını fark edememiştim hayal ürünü düşmanlarla uğraşan Don Kişot mu yoksa herkese vereceği zarara rağmen efendisinin fantazilerini yerine getiren sadık hizmetkarı Sancho Panza mı? | Open Subtitles | أتعلم لم أكن أبداً متأكد من منهم كان ملم بالحقيقة أكثر دون كيشوت الذي تبارز مع الأعداء من الخيال أو خادمه الموالي سانشو بانزا |
| Böylece, Edmund daha az asap bozucu, yaşlı hizmetkarı ile İngiltere içlerine doğru yola koyuldu. | Open Subtitles | "وهكذا, بدأ إدموند يجوب إنجلترا..." "برفقة خادمه الكهل المُزعج" |
| Ve ben, Herbert Arthur Runcible Cadbury hizmet etmek için doğdum... ve onun beyfendinin uşağı veya siz amerikalarının dediği gibi kahyası oldum. | Open Subtitles | وأنا هيربيرت آرثر رونسيبل كدبوري... ...مولود على تقاليد الخدمة ... ... أصبحتُ خادمه الخاص ... |
| Boş ver. Temizlikçi icabına bakar nasıIsa. | Open Subtitles | لاتقلقي، اتفقت بالفعل مع خادمه |
| Bizzat Mormont, Jon'u yaveri olarak seçmişti. | Open Subtitles | مورمونت" بنفسه اختار "جون" ليكون" خادمه |
| Bir şans verilirse ben de onun hizmetlisi olacağım. | Open Subtitles | وأنا أيضاً سأصبح خادمه إن تم منحي الفرصة |
| Bunları düzeltmen gerekiyor. Bir hizmetçinin tırnaklarına benziyorlar. | Open Subtitles | يجب أن تُصلحيهم إنها تبدو كأظافر خادمه |
| Temizlikçilik yapıyorum. | Open Subtitles | أَنا خادمه. |
| Onu ve uşağını adam başı 1.000 sterlin borçlandırdım. | Open Subtitles | أفرجت عنه هو و خادمه بكفالة قدرها ألف جنيه إسترلينى لكل منهما |
| Bir adamın kahyasına bağırmasını görmek hoş değildi, değil mi? | Open Subtitles | كان مزعجاً أليس كذلك, أن تري رجلاً يصرخ على خادمه |
| Ben, onun hizmetkârıyım. Yapmak zorundayım. | Open Subtitles | أنا خادمه يجب علي ذلك. |