| Bir daha geldiğinde, O'na iş için şehir dışında olduğumu söyle. | Open Subtitles | في المرة القادمة عندما يَجيءُ،أخبره بأننى خارج البلدةِ |
| Ona iş için şehir dışında olduğumu veya ona benzer bir şey uydursan. | Open Subtitles | أخبرْه بأَنني خارج البلدةِ للعمل أَو أي شيء اخر |
| Rüzgar ile çalışan bir arkadaşım var ama kendisi şu an şehir dışında. | Open Subtitles | أنا عِنْدي a صديق الذي يَعْملُ بالريحِ، لَكنَّها خارج البلدةِ. |
| Aslında ediyor, Christian. Bu yüzden seni şehir dışına postalıyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو يَعمَلُ، مسيحي، لهذا السبب أُديرُك خارج البلدةِ. |
| Şaşırma kısmı ise Emily'nin yüz ifadesinden sen mutlaka Şehir dışından olmalısın. | Open Subtitles | المفاجأة التي أنا يُمْكِنُ أَنْ فقط تَرى على وجهِ إيميلي. لذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ هنا مِنْ خارج البلدةِ. |
| Tamircim şehir dışındaydı. Merak etme. | Open Subtitles | نعم، مقاولي كَانَ خارج البلدةِ. |
| Şey, hayır, düne kadar iş için şehir dışındaydım. | Open Subtitles | حَسناً، لا، أنا كُنْتُ خارج البلدةِ بخصوص العمل حتى أمس. |
| Ve şu an gerçekten çok iyi bir adamla, Ronnie, borsacıyla görüşüyorum ama bu haftasonu şehir dışında. | Open Subtitles | وأيضاً بِأَنِّي أَرى a حقاً الرجل اللطيف، روني، الذي a سمسار بورصة، لَكنَّه خارج البلدةِ عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
| Ama şimdi olmaz Çünkü o şehir dışında. | Open Subtitles | لكن لَيسَ مباشرةً لأنه خارج البلدةِ. |
| Benden şüphelenmenize şaşmamalıyım ama Sadie'nin ortadan kaybolduğu akşam şehir dışında golf turnuvasındaydım. | Open Subtitles | أَحْزرُ بأنّني لا يَجِبُ أَنْ أكُونَ مُفاجئ بأنك تشك بي لَكنِّي كُنْتُ خارج البلدةِ في الليلة التي إختفت فيها سادي في بطولة غولفِ |
| Çünkü çocukların çoğu şehir dışında. | Open Subtitles | لأن أغلب الرجالِ بـ خارج البلدةِ. |
| Kız, şehir dışında inşaat işinde çalışan abisiyle birlikte yaşıyormuş. | Open Subtitles | تَعِيشُ مع أَخِّيها، أي عامل بناء خارج البلدةِ على a شغل. |
| Kocası şehir dışında... ve her gece oynayarak geçiriyor. | Open Subtitles | زوجها خارج البلدةِ... إنها تقضي كُل ليلة باللعب على الورق. |
| Rose, onun yaşı tutmuyor ve Brick şehir dışında. | Open Subtitles | روز، انها قاصر بريك خارج البلدةِ |
| Karım şehir dışına çıktı. | Open Subtitles | أعنى,أنا سَ س سأتّصلُ فقط بزوجتي أنها خارج البلدةِ. |
| Onu şehir dışına medreseye götürmüşlerdir. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا أَخذوه إلى المدرسة خارج البلدةِ. |
| Orada yaşayan kiracı yangından hemen önce şehir dışına çıkmış. | Open Subtitles | سيمز: الذي مستأجر فقط حَدثَ لِكي يَكُونَ خارج البلدةِ مباشرةً قبل النارِ. |
| Şehir dışından kimse var mı burada? | Open Subtitles | أيوجد أي شخص مِنْ خارج البلدةِ هنا؟ |
| O insanların çoğu Şehir dışından geliyor. | Open Subtitles | أغلب هؤلاء الناسِ مِنْ خارج البلدةِ. |
| Şehir dışından geldim. | Open Subtitles | أَنا مِنْ خارج البلدةِ. |
| aralarında 15 yıl var. Demek ki adam ya şehir dışındaydı ya da hapisteydi. | Open Subtitles | تلك الوسائلِ هو أمّا خارج البلدةِ |
| Birkaç aydır şehir dışındaydım, haberin yoktur diye söylüyorum. Sorumluluktan anladığın bu mu senin? | Open Subtitles | أنا كُنْتُ خارج البلدةِ لa زوج شهورِ، في حالة أنت لَمْ تَسْمعْ. |
| Rattison da 19 ay önce şehir dışındaymış. | Open Subtitles | يَضِعُ Rattison أنْ يَكُونَ خارج البلدةِ في 19 شهرِ، |