| - Tüm bunlara alışkın değilim. - Teyzen bu tip durumlarda tam bir uzman sayılır. | Open Subtitles | ـ لست معتادة علي كل هذا ـ خالتك خبيرة بهذه المناسبات |
| Teyzen bana babanın evlenmesini istediğini söyledi. | Open Subtitles | خالتك اخبرتني أيضًا بأنك تريد أن يتزوج والدك؟ |
| Bak Teyzen ne yapmış? Üstüne adını bile yazmış. | Open Subtitles | انظري ماذا صنعت خالتك لقد كتبت اسمك عليها ايضا |
| Angelica, sen teyzenin yanında kal. | Open Subtitles | أنجيلكا ، هل ستكونين بخير ؟ ابقي مع خالتك |
| Deden Venezuela'ya çalışmaya gitmişti. Anneni de Paula teyzenle bıraktı. | Open Subtitles | أبوك ذهب للعمل في فنزويلا و ترك أمك مع خالتك باولا |
| Ayrıca neden şu kız için Bupyung'a gidip gelirken Teyzene de bir uğramıyorsun? | Open Subtitles | وأيضا لماذا لا تزور خالتك .. اتذهب كل يوم لبيونق يانق لمجرد لقاء تلك الفتاه؟ |
| Annen ve ben düşündük, ve bir süreliğine Trudy Teyze'nle kalmanın daha uygun olacağına karar verdik. | Open Subtitles | أنا وأمك اتفقنا على أن تذهبي وتقيمي عند خالتك ترودي لفترة |
| halan kampusun içinde bikini giyiyor. | Open Subtitles | خالتك ترتدي بيكيني وترقص في الحرم الجامعي |
| Fakat yarın ilk işin şu teyzeni kaldırmak olacak ya da anneni. | Open Subtitles | لكن صباح الغد يجب أن تُعلِم خالتك أو أمّك |
| Çünkü Teyzen benden nefret ediyor ve annen de başka bir ailem olması gerçeğinden hoşlanmadı. | Open Subtitles | لأن خالتك تكرهني و أمك لم تكن سعيدة أن لدي عائلة أخرى |
| Olmaz, Teyzen görmeden eve dönmeliyiz. | Open Subtitles | . لا ، لا يجب أن نعود إلى المنزل قبل أن تعود خالتك |
| Teyzen Jill onunla kalabileceğimi söyledi ve onu da çok özlemiştim. | Open Subtitles | خالتك جيل قالت أنني أستطيع المكوث لديها و أنا مشتاقة لها منذ فترة طويلة |
| Teyzen Jill onunla kalabileceğimi söyledi ve onu da çok özlemiştim. | Open Subtitles | خالتك جيل قالت أنني أستطيع المكوث لديها و أنا مشتاقة لها منذ فترة طويلة |
| Şimdi hiçbir yere gitme, bir yere gitme çünkü Teri Teyzen hemen dönecek tatlım. | Open Subtitles | الآن لا تذهب الى اي مكان لا تذهب الى اي مكان لان خالتك تيري ستعود في الحال يا عزيزي |
| Adının ne olduğunu unuttum. teyzenin milyon tane sorunu var. | Open Subtitles | نسيت ما كان اسمه خالتك بها ملايين الأمراض |
| Adının ne olduğunu unuttum. teyzenin milyon tane sorunu var. | Open Subtitles | نسيت ما كان اسمه خالتك بها ملايين الأمراض |
| Kendimi uçmuş vaziyette Francie teyzenle beraber kayıkhanede buldum. | Open Subtitles | ووجدت نفسي محبوساً في منزل القارب مع خالتك فرانزي |
| Çok garip dedim, ve eve gittim Teyzene seslendim ama cevap gelmedi. | Open Subtitles | فكرت أن هذا غريب لذا ذهبت الى هناك و ناديت على خالتك لكنها لم ترد |
| Ama eğer bu senin Teyze Fiona için, lütfen. | Open Subtitles | ولكن ما دامت من أجل خالتك المريضة، تفضلي |
| - halan ve amcaların yan tarafta. | Open Subtitles | -إذا ، أخوالك و خالتك في الغرفة المجاورة |
| Ayrıca... neden şu kız için Bupyung'a gidip gelirken halana da bir uğramıyorsun? | Open Subtitles | وأيضا لماذا لا تزور خالتك .. اتذهب كل يوم لبيونق يانق لمجرد لقاء تلك الفتاه؟ |
| Hakkında bilmediğim bir şey bütün bunların acısını neden teyzenden çıkartıyorsun. | Open Subtitles | ما لا اعرفه عنكِ هو لما تضعين كل ذلك على عاتق خالتك |
| Ve Phyllis halanı telefona bakması için evde bırakırız. | Open Subtitles | وسأطلب من خالتك (فيلس) أن تجلس بجانب الهاتف |
| Tabii ki de Halanın onu ısırdığını biliyorum. Vedalaşırken onu öpmüştüm. | Open Subtitles | طبعاً أعلم أن خالتك أخذت قضمة، قبّلتها عند الرحيل. |
| Çünkü ben senden büyüğüm senin teyzenim ve seni kıçını tekmeleyebilirim. | Open Subtitles | لأني خالتك ، وكبيرتك وسؤقعك أرضاً |
| teyzeniz babanızı seviyordu ama anneniz babanızı onun elinden aldı. | Open Subtitles | السيدة سبول كانت خالتك يا نورمان و كانت تحب والدك |
| Teyzenize sorun bakalım, silahlar hakkında ne düşünüyor. | Open Subtitles | اسألي خالتك إذا كانت توافق على احتفاظك به |
| Söylemeyi unutmuşum, Kuzenin Jimmy gittiği spa'da güzel zaman geçirmiş. | Open Subtitles | اوه،لقد نسيت أن أخبرك إبن خالتك جيمى تمتع بوقته فى المنتجع الذى زاره |